Obezite 21. Yüzyılın En Ciddi Sağlık Problemi

Kalp rahatsızlıklarından kansere, insülin direncinden kas ve iskelet rahatsızlıklarına kadar birçok sağlık problemini içerisinde barındıran obezite, etkisini ülkemiz de dahil olmak üzere tüm dünyada arttırmaya devam ediyor.

Obezite ve metabolik cerrahi uzmanı Doçent Doktor Hasan Erdem, “Dünyada 18 yaş üstü bireylerin yüzde 39’u ve 35 milyondan fazla çocuk öngörülen kilo sınırının üzerinde yaşıyor.” açıklamasını yaparak ciddi uyarılarda bulundu.

“Hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenme obeziteyi oluşturan temel sebepler”

Obezitenin, alınan kalori miktarının vücudun harcadığı kalori miktarından fazla olması nedeniyle oluştuğunu belirten Doç. Dr. Erdem, şöyle konuşuyor:

“Her insan, sahip olduğu boy uzunluğuna ve cinsiyetine göre belirli bir ideal kilo oranına sahiptir. Her kişinin sahip olması gereken bu ideal kilo oranları, Vücut Kitle İndeksi (VKİ) dediğimiz hastanın kilogramının boyunun karesine bölünmesini ifade eden bir hesaplama yöntemi ile belirlenir. Bu hesaplamalara göre VKİ oranı 25’ten fazla olduğu durumlarda biz aşırı kilodan bahsedebiliriz. Kişinin VKİ oranı ne kadar fazla ise obezite ve obeziteye ek hastalıklar açısından o kadar risk altındadır. Hareketsiz yaşam, sağlıksız beslenme obeziteyi oluşturan temel sebeplerdir. Tabi bunların dışında genetik – metabolik problemler, psikolojik sorunlar, sigara ve alkol tüketimi gibi çeşitli dış etkenlerin de obezitede payı oldukça yüksektir.”

“2016 yılında dünyada 18 yaş ve üstü 1,9 milyardan fazla yetişkin fazla kiloluydu”

“Tüm dünyada aşırı kilo ve obezite oranları erkek – kadın, genç – yaşlı demeden büyük bir hızla artıyor.” değerlendirmesinde bulunan Doç. Dr. Erdem, 1975 ile 2016 yılları arasında aşırı kilo ve obeziteden muzdarip insan sayısının yaklaşık 3 kat arttığına işaret ederek şu bilgileri veriyor:

“Eskiden obezite, sadece gelişmiş ülkelerde rastlanan bir sağlık problemi olarak görülürdü ancak bu yaklaşım doğru değil. Oldukça ucuza mal edilebilen işlenmiş endüstriyel gıdalar artık her yerde. İngilizce’de fast food olarak tanımlanan hazır gıdalar bunun en ciddi örneği. Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı verilere göre 2016 yılında 18 yaş ve üstü 1,9 milyardan fazla yetişkin fazla kiloluydu. Bunların 650 milyondan fazlası ise obezdi. Bu, ciddiyetle takip edilip gerekli önlemlerin alınmasını zorunlu kılan bir oran.”

“Türkiye’de de durum gittikçe kötüleşiyor”

Türkiye’de 15 yaşından büyük kişilerde görülen obezite oranının yüzde 21.1 olduğu bilgisini veren Doç. Dr. Erdem, şöyle devam ediyor: “Cinsiyet ayrımına gittiğimizde ise erkeklerin yüzde 17.3’ünün, kadınların ise yüzde 24.8’inin obezite hastası olduğunu görmekteyiz. Bu oranlar 2016 yılında erkeklerde 15.2, kadınlarda ise 23.9 idi. Yıllara göre oranların arttığını görüyoruz. Obezite oranlarının dışında, erkeklerin yüzde 39.7’si, kadınların da yüzde 30.4’ü ‘obezite öncesi’ olarak tanımlanan fazla kilolu sınıfta. Söz konusu bu oranlar, kişilerin obezite ve obezite bağlı kalp rahatsızlıkları, akciğer hastalıkları, eklem problemleri, kanser, insülin direnci gibi birçok ek hastalığı yaşama risklerini arttırıyor. Fazla kilonuz ne kadar fazla ise sağlık açısından da o kadar risk altındasınız demektir.

“Obeziteye karşı toplumsal bilinçlenme çok önemli”

Obezitenin, 21. yüzyılın en ciddi sağlık problemi problemi olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Erdem, fazla kilo ve obezitenin oluşturduğu risklere karşı toplumsal olarak bilinçlenmenin oldukça önemli olduğunu vurguladı.

Obezitenin önlenmesinin yollarından da bahseden Doç. Dr. Erdem, günlük alınan kalori miktarının obeziteye giden süreçte oldukça önemli olduğunu ifade ederek, “Günlük hayatınızda metabolik hızınıza ve günlük etkinliğinize bağlı olarak ihtiyacınızdan daha fazla kalori almamalısınız. Çünkü vücudumuzun fazla kaloriyi dışarı atmak gibi bir fonksiyonu yok. Vücut, besinlerin içerisindeki enerjiyi tükettikten sonra kalan kısımları yağ olarak depolar. Tüketilen gıdaların besin değerlerine bakmalı, günlük alınması gereken kalori miktarı belirlenmeli ve buna göre bir beslenme programı oluşturulmalıdır.” tavsiyelerinde bulundu.

“Obezite cerrahisi, obeziteye karşı mücadelede etkili bir çözümdür”

Son olarak obezite ve aşırı kilo ile mücadelede obezite cerrahisinin yerinden de bahseden Doç. Dr. Erdem, sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Diyet ve spor aktiviteleri ile zayıflamada başarı sağlayamamış, 35 ve üzeri vücut kitle indeksi olan ve obeziteye bağlı birçok yandaş hastalığı bulunan kişiler obezite cerrahisi için uygun olabilir. Mide hacmini küçülten ve iştahı azaltan obezite cerrahisi prosedürleri, obeziteye karşı mücadelede etkili bir çözümdür. Tabi ki süreç dikkatle incelenmeli ve kesinlikle bir hekim desteğine başvurulmalıdır.”