Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümünden, Dr. Öğr. Üyesi Şefik Gökçe ‘Şiddetli regl ağrıları’ hakkında bilgiler verdi.
Adet dönemi ağrısı menstural döngünün normal bir parçasıdır. Kadınların yarısından fazlası adet sırasında bazen hafif, bazen de şiddetli ağrılar yaşamaktadır. Bu ağrılar dönemsel olarak kadınları sosyal hayatlarında zorlayabilir. Bu dönemde kadınlar en çok depresyon, yorgunluk hissi, aşırı uyuma çevreye ilginin azalması, sinirlilik, gerginlik, asabileşme, üzüntü hali, öfke ve dikkat azlığı gibi duygu durumları ile baş etmeye çalışıyorlar.
Premenstruel Sendrom (PMS) kadınlarda adet öncesi dönemde adetten yaklaşık 1 hafta önce başlayan ruhsal ya da fiziksel bir takım sıkıntılara ve gerginliklere verilen isimdir. PMS, kadınlarda adet döngüsünün yumurtlama fonksiyonundan sonra başlayan, geç luteal faz denilen dönemde memelerde şişkinlik, baş ağrısı, halsizlik ve kilo alımı gibi fiziksel ve depresif duygu durumudur. Gerginlik gibi ruhsal belirtilerle ortaya çıkan tablo, mensturasyonun başlamasıyla ortadan kalkar
Her yıl yaklaşık 12 kez adet gören bir kadın için, yılda yaklaşık 3-4 ay sıkıntılı bir dönemi ifade eder ki bu büyük bir rakamdır ve kişinin hayat kalitesini düşürmektedir. Genellikle 25-35 yaş arasında başlayan PMS belirtileri kadınların yaklaşık %85’inde görülür. Ancak bunların sadece %5’inda günlük hayat ciddi anlamda etkilenir.
PMS’nin nedenleri;
PMS’nin nedeni tam olarak belli değildir. Mineral yetersizliği (magnezyum , çinko), Vitamin yetersizliği (A,B vitaminleri), Hormonal dengesizlik (Progesteron yetmezliği ve diğer bazı hormanal bozukluklar), Kan şekerinin düşük olması, Vücutta aşırı sıvı tutulması, Beyindeki bazı kimyasal ileticiler, Bastırılmış cinsel arzu, psikolojik nedenler olarak sıralansa da en güncel analiz; merkezi sinir sisteminde oluşan duyarlılık varsayımıdır. Bu varsayıma göre PMS, hormonal bir dengesizlikten çok hormonlardaki “normal” değişikliklere karşı aşırı duyarlılığın oluşmasıdır. Hormonal işleyişte adet düzenine bağlı olarak döngüsel bir şekilde ortaya çıkan normal değişikliklere karşı duyarlı olan kadınlarda, bu değişiklikler merkezi sinir sisteminde ve etrafındaki diğer hedef dokularda PMS ile ilişkili biyokimyasal olayları tetiklemektedir. Merkezi sinir sisteminde adet öncesi gerginlik belirtilerinin ortaya çıkmasına yol açan süreçlerde en önemli rolü serotonin hormonu üstenmektedir. Duygu durum durumlarında çok önemli bir rol oynadığı düşünülen bir beyin kimyasalı olan serotoninin dalgalanmaları, PMS semptomlarını tetikleyebilir. Adet öncesi gerginlik sendromu (PMS) olan kadınlarda yapılan çalışmalar, normal kadınlara kıyasla serotonerjik sistemde birçok farklılıklar olduğunu göstermiştir.
PMS’nin belirtileri;
PMS bazen tüm vücut sistemlerini ağır şekilde etkileyebilir ve bu durumda her organa ait belirtiler meydana gelebilir, kadıların sosyal ve iş hayatını olumsuz etkilediğinde kişide depresyona dahi sebebiyet verebilir. PMS’nin ruhsal belirtileri depresyon, yorgunluk hissi, aşırı uyuma çevreye ilginin azalması, duygu durumu dalgalanmaları, sinirlilik, gerginlik, asabileşme, üzüntü hali, öfke, dikkat azlığı şeklinde olabilir. Diğer belirtiler ise;
- Memelerin olgunlaşması, büyümesi ve ileri derecede hassaslaşması şeklinde meme belirtileri olabilir.
- Vücutta ödemlere (su tutulumuna) ve değişik bölgelerde şişliklere yol açar. Bu dönemde vücut ağırlığında 2-3 kiloya kadar ağırlık artışı olabilir.
- Baş ağrısı, bulantı-kusma, kabızlık, ishal, iştah artışı, aşırı susama alkole tahammülsüzlük, cinsel istek artışı, akne (sivilce) ortaya çıkması diğer sık gözlenen belirtilerdir.
PMS tanısı;
PMS’yi teşhis etmek için fiziksel bulgular veya laboratuvar testleri yoktur. Belirtiler öngörülebilir adet öncesi düzeninin bir parçasıysa, doktor tarafından belirli bir semptom PMS’ye bağlanabilir. Adet öncesi dönemde bazı şikayetlerle başvuran her kadına PMS tanısı koymak, kadının gereksiz yere bazı tedavilere ve bunların yan etkilerine maruz kalması anlamına geleceğinden ancak bazı kriterleri taşıyanların PMS tanısı konur. PMS’li kadınların genellikle kendi kendilerine tanı koyarak doktora başvururlar. Ancak bu kadınların çoğunda ya abartılmış premenstruel belirtiler söz konusudur ya da başka bir hastalık vardır. Tanının düzgün koyulup tedavinin doğru bir şekilde verilmesi için komple bir jinekolojik sorgulama ve muayene yapılmalı, bazı destekleyici laboratuvar tetkikleriyle tanıya gidilmelidir. Kronik yorgunluk sendromu, tiroid bozuklukları ve depresyon ve anksiyete gibi duygu durum bozuklukları dahil bazı durumların PMS’yi taklit edebildiği unutulmamalıdır. Bu ayrımı yapmak ve net bir teşhis sağlamaya yardımcı olmak için tiroid fonksiyon testi veya ruh hali tarama testleri gibi testler istenebilir.
Premenstrüel sendrom tanısı için aşağıdaki kriterlerden en az birinin son 3 ay boyunca adet öncesi dönemde görülmesi ile PMS tanısı konur. PMS belirtilerinin adetten 5 gün önce başlaması ve adetin 4. Gününden itibaren de bu şikayetlerin geçmesi gerekir.
- Depresyon
- Öfke patlamaları
- Gerginlik
- Anksiyete
- Sinirlilik
- Sosyal çekilme
- Başağrısı
- Memelerde hassasiyet
- Karında şişlik
PMS tedavisi;
Henüz PMS’a tam olarak etkili ilaç bulunamamaktır. Belirtileri hafif ya da orta şiddetle olan hastalar için ilaç tedavisi dışında alınabilecek önlemlerden iyi fayda görülebilir.
En önemlisi psikolojik destektir. Bunun bazı kadınlarda olabileceği, belirtilerin giderek kötüleşmeyeceğini aksine yaşı ilerledikçe azalacağı olayın hormonlara karşı dokuların bir tür hassas cevabı olduğu, birçok kadında bu belirtilerin olduğunu ve tedavisi olan hastalık olduğunu bilmesi gerekir.
Doğum kontrol hapları: Bu ilaçlar özellikle beraberinde regl düzensizliği ve dismenore (adet sancısı) olan PMS hastalarında fayda gösterir. Ancak bazı kadınlarda doğum kontrol hapı kullanımı PMS’nin ruhsal belirtileri şiddetlendirebilmektedir.
Ağrı kesici – iltihap giderici ilaçlar: Belirtiler başlar başlamaz düzenli alındığında ve adetin ikinci-üçüncü gününe kadar kullanıldığında bu ilaçlar özellikle PMS ile beraber adet sancısı gibi ek belirtileri olan kadınlarda faydalı olabilmektedir.
GnRH analogları: Bu hormon ilaçları yumurtalıkları tamamen susturarak östrojen progestron salgısı sıfırlayan ilaçlardır. Dikkatli bir değerlendirme sonrası mutlaka doktor kontrolünde kullanılmaları gerekir. Uzun süre kullanıldıklarında kemik erimesi gibi ciddi sonuçlar doğurabileceklerinden tedavi süresi uzayacaksa beraberinde östrojen takviyesi yapılır.
Histerektomi (Rahimin alınması): PMS’de tüm yöntemler başarısız kalındığında yumurtalıklarla beraber rahim ameliyatla çıkarılır. Ancak günümüzdeki etkili ilaçların sayesinde giderek az uygulanan bir tedavi biçimi haline gelmiştir.
Ödem (şişmeleri olanlar) için tedavi: Nikotin ADH (vücutta su tutan hormon) salgısını uyardığı için sigara azaltılmalı, en iyisi bırakılmalıdır. Sol tarafta yatılarak uyunması genel vücut ödemi olanlarda faydalıdır. Ödem tedavisinde bazı idrar söktürücüler fayda verebilirler.
Gıdalar: Kafein (kahve, çay, çikolata, kola ve bazı ağrı kesicilerde bulunur) PMS bağlı baş ağrılarının ve meme ağrılarının kötüleşmesine neden olabilir. PMS’li kadınlar siklusun ikinci yarısında (yumurtlama sonrasında) alkole karşı aşırı duyarlılık geliştiğinden bu günlerde alkol alınması PMS belirtilerin artmasına neden olabilir. Şişmeleri (ödem) olanlar için sigara azaltılmalı veya bırakılmalıdır. Çünkü nikotin vücutta su tutar hormonal salgısını uyarır. Sol tarafına yatılarak uyuması genel vücut ödemi olanlar da faydalıdır. Gerekirse tuz kısıtlanmalıdır. Yine diyette kırmızı et azaltılmalı balık, sebze ve meyve tercih edilmelidir.
Egzersiz: Düzenli egzersiz PMS’nin belirtilerini azaltır. Muhtemelen bu durum beyin endorfin seviyesini artırıcı özelliğine bağlıdır. (Endorfin vücuttan salgılanan “morfin” dir ve rahatlatıcı gevşetici özellikleri vardır.) Ayrıca; vücudun oksijenlenmesini artırır. Stressiz sağlıklı ve düzenli yaşam, gevşeme teknikleri meditasyon veya yoga gibi yöntemler faydalıdır.
Mastalji (meme hassasiyeti) için tedavi: PMS’li hastalarda mastalji tanısı konur ve fibrokistik hastalık gibi diğer meme ağrısı nedenlerinin ortaya çıkarılması için komple bir meme muayenesi yapılmalıdır. Mastalji tedavisinde memelerin alttan iyi destekleyen bir sütyenin gece gündüz kullanılması, kafein alımının kısıtlanması sigara içilmemesi çoğu hasta için yeterli olur. Gıdalarda yağın azaltılması, diüretik ve A, B, E vitamini kullanımı da bazı hastalarda olumlu sonuçlar verir. Gerekli durumlarda danazol ve bromokriptin gibi ilaçlar da kullanılabilir.
Ruhsal belirtileri için tedavi: Ruhsal belirtiler basit duygusal dalgalanmaları şeklinde olabileceği gibi ağır depresyon şeklinde de ortaya çıkabilir. Tedavide antidepressan ilaçlar ve gerekli durumlarda psikiyatrik değerlendirme sonucuna göre daha farklı ilaçlar kullanılabilir.