Bilim insanları, vücudun kanserle doğal yollardan mücadele etme kabiliyetini artırmayı hedefleyen yeni bir yöntem geliştirdi. Bu yöntem, laboratuvarda çoğaltılan süper hücrelerin hastaya enjekte edilerek kanserle mücadelede etkin bir rol oynaması öngörülüyor.
Kanserin Yayılmasına Karşı Güçlü Bir Savunma
Kanser Araştırmaları Enstitüsü’nden (ICR) çalışma yazarı Dr. Stephen-John Sammut, yapılan araştırmanın kanserin vücudun farklı bölgelerine yayılması durumunda tedavinin zorluğuna dikkat çekiyor. Geliştirilen yöntemin, bağışıklık sisteminin tümörle sınırlı olmadığını gösterdiğini belirtiyor.
B Hücrelerinin Rolü ve Potansiyel Etkileri
ICR İcra Kurulu Başkanı Profesör Kristian Helin’e göre, immünoterapi yöntemleri birçok kanser türünde etkili olabilmektedir ancak hala yetersiz kalmaktadır. Bu çalışma, B hücrelerinin kanserle mücadeledeki potansiyelini ortaya koyarak, yeni ve daha etkili tedavilerin geliştirilebileceğine işaret etmektedir.
Kanser Araştırmaları Enstitüsü’nden (ICR) çalışma yazarı Dr. Stephen-John Sammut şunları söyledi:
“Kanser vücudun diğer bölgelerine yayıldığında, tedavi edilmesi genellikle çok daha zordur. Araştırmamız, bağışıklık tepkisinin tümörün ilk ortaya çıktığı bölgeyle sınırlı olmadığını ortaya koyuyor. Geliştirdiğimiz araç, kanser hücrelerini tanıyan B hücrelerini ve ürettikleri antikorları yakınlaştırmamıza ve tanımlamamıza olanak tanıyacak. Bu sayede B hücrelerinin ürettiklerine benzer antikor tedavileri geliştirebileceğiz ve bu tedaviler bağışıklık sistemini güçlendirmek için kişiselleştirilmiş bir tedavi olarak uygulanabilecek.”
ICR İcra Kurulu Başkanı Profesör Kristian Helin ise şunları kaydetti:
“İmmünoterapiler bir dizi farklı kanser türünün görünümünü değiştirdi, ancak ne yazık ki hala hastaların yalnızca bir azınlığında işe yarıyor. Bağışıklık sisteminin vücudu kansere karşı nasıl savunduğunu daha iyi anlamamız gerekiyor. Çoğu araştırma T hücrelerinin rolüne odaklanmıştır ancak bu çalışma B hücrelerinin rolüne dair büyüleyici bir bakış açısı sunmaktadır. Bu, mevcut immünoterapilerin çoğundan çok daha fazla insanda işe yarayabilecek tedaviler geliştirebilir.”
