ABD Ulusal Havacılık Dairesi‘nin (NASA) Kaliforniya Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde bulunan Jet İtiş Laboratuvarı‘nda (JPL) görevli bilim insanı Attila Komjathy, “Deprem anında, iyonosfere kadar yayılabilen küçük atmosferik dalgalara oluşur. Bu dalgalar, gezegenimizin yüzeyinden bin kilometre yüksekliğe kadar ulaşabilir” dedi. Araştırmalara göre, depremler meydana geldiğinde iki türlü sismik dalga yayarlar. S dalgaları yalnızca katı ortamlarda hareket ederken P dalgaları, sıvı veya gaz ortamlarına da yayılır ve havaya doğru hareket edebilir.
Uçaklar ve Depremler Arasındaki İlişki
Depremler atmosferde bazı bozulmalara neden olabilir, ancak bu, bir uçağın uçuşunu engelleyeceği anlamına gelmez. P dalgaları ses dalgasına dönüşür ve havada ne kadar ilerlerse o kadar zayıflar. Bu nedenle, bir uçağın uçuşunu etkileyecek düzeyde bir deprem olsa dahi, uçak üzerindeki etkisi minimal olacaktır.
Pilotun Deprem Anısından Bir Kesit
2018 yılında ABD Hava Kuvvetleri pilotu ve uçak mühendisi olan Ron Wagner, depremlerin uçan uçakları etkileyip etkilemediğine dair ilginç bir anı paylaştı. Wagner’in anlatısına göre, depremin yol açtığı elektrik kesintisi hava trafik kontrolünde geçici bir kopukluğa neden oldu ve uçak navigasyon sistemlerini etkiledi. Ancak acil durum jeneratörlerinin devreye girmesiyle sorun çözüldü.
Acil durum planları, hava trafik kontrol üslerinde meydana gelebilecek deprem gibi olaylara karşı hazırlıklı olmayı sağlar. Kontrol planları, volkanik patlama, nükleer serpinti, sel, terör eylemleri gibi senaryoları da dikkate alır ve acil müdahale için önlemler içerir. Bu sayede, uçak yolculuğu sırasında bir deprem meydana gelirse, genellikle yolcuların bundan haberi olmaz ve uçuş güvenli bir şekilde devam eder.