Aksiyon Filmlerinden İlham Alan Akıllı Kontakt Lensler

Aksiyon filmlerinde sıklıkla karşımıza çıkan akıllı kontakt lensler, karakterlerin ihtiyaç duyduğu bilgileri aktaran ve görüş alanını genişleten teknolojik cihazlar arasında öne çıkıyor. Ancak bu cihazların enerji ihtiyacı, artırılmış gerçeklik (AR) özelliklerini desteklemek için önemli bir sorun teşkil etmektedir.

Geleneksel piller, akıllı kontakt lenslerde kullanılamadığından, bu tür cihazlar için özel bir çözüm gerekmektedir. Nanyang Teknoloji Üniversitesi’nden araştırmacılar, bu sorunu çözmek amacıyla ince ve güvenli bir pil geliştirmişlerdir.

Özel Tasarlanmış Bir Pil Çözümü

Bu özel pil, göz yaşlarındaki şeker sayesinde şarj olabilen ve kontakt lense sığabilecek kadar ince bir yapıya sahiptir. Bu sayede lenslerin enerji ihtiyacı göz yaşlarından karşılanabilmekte ve pil ömrü nem seviyesine bağlı olarak değişmektedir.

Araştırmacılar, bu pilin akıllı kontakt lenslerin üretimine olanak tanımasının yanı sıra, diyabet hastalarının şeker seviyelerini ölçebilen lenslerin de geliştirilmesini sağlayabileceğini belirtmektedir.

İnovatif Şarj Yöntemleri

Araştırmacı Lee Seok Woo, bir aksiyon filmindeki sahneden esinlenerek, akıllı kontakt lensler için güvenli bir pil tasarımı geliştirmiştir. Bu pil, glikoz ve tuzlu su çözeltisi ile şarj edilebilmekte ve kullanıcıya güvenli bir şekilde enerji sağlayabilmektedir.

Akıllı kontakt lenslerin şarj edilmesi için kullanıcıların gözyaşlarını kullanma fikri, pilin sürekli olarak şarj edilmesini sağlayan bir alternatif sunmaktadır. Bu yöntem sayesinde lenslerin sürekli kullanıma hazır olması ve şarj sorununun çözülmesi hedeflenmektedir.

Gelecekteki Potansiyel Kullanımlar

Halihazırda prototip aşamasında olan bu özel pil, ticari kullanımlar için geliştirilmeye devam edilmektedir. Voltaj konusundaki zorlukları aşmak amacıyla çalışmalar sürdürülmekte ve pilin diyabet hastalarının şeker seviyelerini ölçebilme potansiyeli üzerinde de durulmaktadır.

Bu inovatif teknoloji sayesinde, akıllı kontakt lenslerin enerji ihtiyacı sorunsuz bir şekilde karşılanabilecek ve farklı sağlık alanlarına da uygulanabilecek yeni çözümler geliştirilebilecektir.