Kripto Para Kullanıcılarının Psikolojik ve Siyasi Yapısı Üzerine Yapılan Araştırma
Toronto Üniversitesi ve Miami Üniversitesi‘nden siyaset bilimciler tarafından gerçekleştirilen ve hakemli PLOS ONE dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmada, kripto para topluluğunun siyasi, psikolojik ve sosyal yapısı derinlemesine incelendi.
Araştırmacılar, 2022 yılında iki binden fazla Amerikalı yetişkinle yürütülen bir ankette, katılımcıların %30’unun en az bir kripto para birimine sahip olduğunu belirledi. Araştırmacılar, çalışma sonuçlarını şu şekilde değerlendirdi: “Kripto para birimine yatırım yapanların, genel olarak siyasi görüşler, kimlikler ve eğilimler açısından çeşitlilik gösterdikleri ortaya çıktı. Bu bulgu, kripto paraların sadece aşırı sağcıların tercih ettiği bir finansal araç olduğu iddialarıyla çelişmektedir.”
Ortalama Üstü Gelire Sahip Erkekler Arasında Belirgin Eğilimler
Araştırma ekibi, kripto para tutkunları arasında belirli eğilimleri ortaya koymayı başardı. Kripto para sahiplerinin, genellikle ortalamadan biraz daha yüksek gelire sahip erkekler olduğu tespit edildi.
Ortalama üstü gelire sahip erkeklerin, genel olarak komplo teorilerine inanma, aşırılık yanlısı grupları destekleme ve popülist duygulara daha eğilimli oldukları belirlendi.
“Narsisizm, Makyavelizm, Psikopati ve Sadizm”
Araştırmada, kripto para sahiplerinin kişilik özelliklerinin genellikle “Karanlık Dörtlü” olarak adlandırılan “narsisizm, Makyavelizm, psikopati ve sadizm” özelliklerine daha yatkın olduğu vurgulandı.
Bunun yanı sıra, kripto para sahipleri arasında ana akım medya kuruluşlarına güvensizlik ve alternatif kaynaklardan bilgi edinme eğiliminin yüksek olduğu gözlemlendi.
Araştırmanın yazarları, konuyla ilgili yaptıkları açıklamada, “Sonuçlarımız her kripto kullanıcısı için mutlaka geçerli olmasa da genel olarak, kripto yatırım ve sahipliğinin tartışmacı, anti-otoriter ve ana akım olmayan medya kaynaklarını tercih eden bireylere hitap ettiğini gördük.” şeklinde ifade etti.
Bu ilginç çalışma, bazı hipotezler öne sürse de araştırmacıların bu ilişkilerin neden ve nasıl var olduğunu anlaması zorluğunu da ortaya koyuyor.
Kripto paralar, merkez bankaları ya da devlet kurumları tarafından kontrol edilmeyen ve üretilmeyen bir yapıya sahiptir. Bu durum, ticaretin düzenlenmemiş ve anonim olmasına olanak tanırken, aynı zamanda kripto paraların kurum ve yetkililere karşı güvensizlik duyan bireyleri cezbetme eğiliminde olduğunu göstermektedir. Araştırmacıların belirttiği gibi, bu tür güvensizlik duyguları, komplo teorilerine olan inanç, düşük analitik ve bilimsel düşünme seviyeleri, bilim karşıtlığı ve ana akım olmayan siyasi eğilimlerle güçlü bir şekilde ilişkilendirilmektedir.