İzmir’deki Zemin Çökmeleri ve Kentsel Dönüşüm İhtiyacı

İzmir’de Zemin Çökmeleri Korkutuyor

2023 verilerine göre, 4 milyon 473 bin 525 kişinin yaşadığı İzmir’de, zemin her yıl ortalama 1,5 cm çökme göstermektedir. Bu durum, şehirde endişe verici bir atmosferin oluşmasına neden oldu. Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Kordon’daki binasında gerçekleştirilen zemin iyileştirme çalışmaları sırasında ortaya çıkan 50 yıllık fore kazıkların çürümüş olması, kentsel dönüşüm ihtiyacını gözler önüne serdi.

“Binalarda Oturmadan Sorun Gözlemleniyor”

“Binalarda Oturmadan Sorun Gözlemleniyor”

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Koray Çetin Önalan, kentleşmenin büyük ölçüde doldurulan sahil şeridine yayılmasının ve Bayraklı gibi zemininde sıvılaşma potansiyeli yüksek bölgelerin dirençsiz olmasının altını çizdi: “Alsancak, Bayraklı, Çiğli, Mavişehir ve Bostanlı gibi yerleşim merkezleri, suya doygun delta çökellerinin üzerinde inşa edilmiştir. Bu alanlar son derece zayıf bir zemin yapısına sahip olup, deprem kuvvetlerine karşı koyma kapasitesi oldukça düşüktür. Kayma dalga hızları düşük, deprem büyütmesi yüksek ve sıvılaşma ile yanal yayılma riskleri fazladır. Bu nedenle, yükselen binalarda deprem olmadan bile oturma ve deformasyonlar gözlemlenmektedir. Zeminin düşey yönde çökmesinin sebebi de bu zayıf yapıdadır.”

“Deniz Taşması Riski Var”

Kentsel dönüşümün önemine vurgu yapan Önalan, deniz taşmalarının potansiyel tehlikelerine dikkat çekerek, “Yıllar önce önlem alınmadan inşa edilen yüksek katlı binaların özellikle Alsancak bölgesinde ciddi deformasyonlar yaşanıyor. Kentsel dönüşüm, bu tür riskli zeminlerin bulunduğu yerleşim alanlarında öncelikli olarak uygulanmalıdır. Olası bir deprem durumunda, zemin suyunun yukarı doğru hareketiyle deniz basması ve su baskınları kaçınılmaz hale gelecektir. Örneğin, Bayraklı’nın hemen batısında Meles Deltası bulunmaktadır. Meles, su samuru anlamına gelirken, Bostanlı da tarım yapılan verimli bir ova olarak bilinir. Ancak, yanlış planlamalar sonucu tarım arazilerini ve kıyıları imara açmış durumdayız. Kıyı kenar çizgisini ihlal etmişiz. Ülkede artan nüfus ve göç, büyük bir problem teşkil ediyor.”

“Şehir Bu Nüfusu Taşıyamaz”

Önalan, İzmir’in mevcut afet ve altyapı koşullarıyla bu nüfusu taşıyacak gücünün kalmadığını ifade ederek, “Aslında, büyük şehirlerin çoğu benzer sorunlarla karşı karşıya. Ülkenin büyük bir kırsal kalkınma hamlesine ihtiyacı var. Kentleri yavaş yavaş boşaltıp, tarıma yönelmemiz gerekmekte. En azından göçü durdurmak zorundayız.”