Çeşme Turizm Projesi’nde Danıştay’dan İptal Kararı

İzmir Tabip Odası, Türk Mühendisleri ve Mimarlar Odası Birliği İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Barosu, İzmir Yaşam Alanları, ÇEŞÇEP ve davacı yurttaşlar, Çeşme Turizm Projesi’ne ilişkin yaptıkları basın toplantısında önemli bir gelişmeyi kamuoyuna duyurdular. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurul kararı ile Çeşme Turizm Bölgesi ilanına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının kesin olarak iptal edildiği açıklandı.

Toplantı, İzmir’in Alsancak semtinde bulunan Prof. Dr. Orhan Süren Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Ortak basın açıklamasını İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz okudu. Yılmaz, 2023 yılında projenin iptaline ilişkin açılan davanın reddedildiğini hatırlatarak, “Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun geçen hafta avukatlarımıza tebliğ edilen kararı ile deniz alanlarını da kapsayan bu denli büyük bir alanın gereklilikleri açıklanmadan turizm bölgesi ilan edilmesi hukuka aykırı bulunarak Danıştay 6. Dairesinin kararı bozulmuştur” dedi.

Resmi Gazete’de Yayımlanan Değişiklikler

Sefa Yılmaz, İzmir Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi’nin sınırlarının yeniden belirlenmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının 12 Şubat 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandığını hatırlatarak, “Bu karar; Çeşme Yarımadasında mevcut devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanların tümünü, 47 km kıyı alanını, deniz alanlarını ve bu alanlardaki beş adet adayı, 5.000 hektar orman alanını, içme suyu koruma havzalarının tamamını, bölgedeki doğal koruma alanlarını, nitelikli tarım alanları ile zeytinlikleri, kültürel ve arkeolojik miras alanlarını, yarımadada yerleşim alanları dışında kalan alanların tamamını içeren 16.000 hektar yani 22.400 futbol sahası büyüklüğünde devasa kamu arazisini kapsamaktadır” şeklinde konuştu.

İmtiyazlı Azınlığın Hizmetine Sunulması

Yılmaz, “Bu devasa kamu arazisi ve deniz alanları yatırımcılara irtifak hakkı tesisi suretiyle tahsis edilerek, bu alanın tümünde ve deniz alanlarında halkımızın girişine kapalı imtiyazlı bir azınlığın kullanımına özgülenmiş, girişi denetimli, bağımsız özel bir yetki alanı oluşturulacaktı” diyerek sözlerine devam etti. Ayrıca, “Tahsis edilecek kamu arazisi ve deniz alanları nadir bir ekosistemi barındırmaktadır. Alan, doğal sit alanları, su koruma havzaları, orman alanları ile çok özel niteliklere sahiptir. Ancak bu alanların bu özel niteliklerine müdahale edilerek, imtiyazlı bir azınlığın hizmetine sunulmak üzere mega yat limanları, golf sahaları, kıyı otelleri, lüks konut ve rezidanslar yapılacaktır” diye vurguladı.

Yargı Kararının Önemi

Yılmaz, söz konusu değişikliğe açılan davanın 2023 yılında reddedildiğini hatırlatarak, “Hukuka aykırı bu karar temyiz edilmiş ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun geçen hafta avukatlarımıza tebliğ edilen kararı ile deniz alanlarını da kapsayan bu denli büyük bir alanın gereklilikleri açıklanmadan turizm bölgesi ilan edilmesi hukuka aykırı bulunarak Danıştay 6. Dairesinin kararı bozulmuştur. İdari Yargılama Usulü Kanunu gereğince Danıştay Dairesinin, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurul kararına karşı direnme hakkı bulunmamaktadır. Danıştay Dairesi, bozma kararı doğrultusunda karar vermek zorundadır” dedi.

Kamu Menfaatine Duyulan İhtiyaç

Yılmaz, “Kamuya ait devasa alanları kamunun elinden alıp imtiyazlı azınlığın kullanımına terk edecek bu işlemin iptal edilmiş olması ile kamusal sorumluluklarımızın gereklerini yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Halkımıza ve tüm İzmirlilere armağan olsun. Çeşme yarımadasının potansiyeli, mevcut turizm ve ikinci konut yükünü karşılayamayacak ölçüde tükenmiş durumdadır. Son kalan kamuya ait orman alanlarını ve nitelikli alanları turizm yapılaşmalarına açmak kamu menfaatine değildir” diyerek, Bakanlığa ve idareye seslendi: “Çeşme yarımadasının son kalan kamu alanlarına turizm bahanesiyle el atmaktan vazgeçin. Yargının yarımadaya müdahaleyi engelleyen kararlarına uyun. Hiç değilse bu sefer imtiyazlı azınlığın değil, kamunun menfaatine hareket edin.”