Bin 770 rakımlı Simav Dağı’nın kuzey yamaçlarında yer alan köylerde, halkın geçim kaynaklarının en önemli unsurlarından biri olan kestane üretiminde hasat sezonu coşkuyla başladı. Kendine has rengi, aroması, iriliği ve dayanıklılığı ile dikkat çeken, yerel halkın “Kara Elmas” adını verdiği Simav Kestanesi, iklim ve yağış şartlarına bağlı olarak yılda ortalama 1.500 ton civarında üretim gerçekleştiriyor.
Köylüler, kestane ağaçlarını sırıklarla silkerek hasat ediyor ve yere düşen kestaneleri özenle topluyor. Toplanan kestaneler, çuvallara doldurulup, kabuklarından ayrılarak satışa hazır hale getiriliyor. Simav kestanesinin ormanda doğal ortamda yetişmesi, ona eşsiz bir renk, aroma ve irilik kazandırıyor; bu da onu piyasada oldukça tercih edilen bir ürün haline getiriyor.
Demirciköy’den üretici A. Osman Sonkaya, “Beldemizde 10-15 gün süren bu yoğun hasat döneminde elde ettiğimiz kestaneleri, genellikle Bursa’dan gelen alıcılara sunuyoruz. Bu yıl kestanenin kilosunun yaklaşık 150-200 lira arasında olmasını bekliyoruz,” diye belirtti.
Simav kestanesinin yerel ekonomiye katkısının yanı sıra, bölgede sosyal yaşamı da derinden etkilediği söylenebilir. Kestane hasadı, köylüler arasında bir dayanışma ve işbirliği ortamı yaratmakta, aynı zamanda bölgenin kültürel dokusunu güçlendirmektedir.