Fransa’da Ruanda Soykırımı Davası: Rwamucyo’ya 27 Yıl Hapis
Yerel basında yer alan haberlere göre, Paris Ceza Mahkemesi, 65 yaşındaki Rwamucyo‘yu “soykırıma ve insanlığa karşı suçlara ortaklık etmek” ve “komplo” ile suçların işlenmesine zemin hazırlamaktan suçlu buldu. Mahkeme, Rwamucyo’yu, 1994 yılında 800 binden fazla Tutsi’nin katledilmesine yol açan Ruanda Soykırımı’ndaki rolü nedeniyle 27 yıl hapse mahkum etti. Rwamucyo’nun avukatları, mahkemenin kararını temyize götüreceklerini açıkladı.
Rwamucyo, 2010 yılında Paris’in banliyölerinden Sannois’da gözaltına alınmıştı ve kendisi hakkındaki suçlamaları sürekli olarak reddetti. Bu dava, Fransa’da Ruanda Soykırımı’nda rolü olduğu iddia edilen kişiler hakkında görülen sekizinci dava oldu. Fransa, Ruanda’da soykırım yapan Hutu hükümetinin en yoğun destekçisi olduğu için, uluslararası kamuoyunda ve kendi içinde eleştirilen bir ülke konumunda.
1994 yılında Ruanda’da, dönemin Devlet Başkanı Juvenal Habyarimana‘nın uçağının düşmesinin ardından, Hutular Tutsilere karşı bir soykırım başlattı. Bu süreçte, 100 gün boyunca süren katliamda 800 binden fazla Tutsi hayatını kaybetti. Fransa, bu soykırımı engellemek yerine Hutu hükümetine silah ve mühimmat desteği sağladığı için eleştirilere maruz kalmaktadır. 23 Haziran 1994’te, sığınmacılar için güvenli bölge oluşturmak amacıyla Turkuaz Operasyonu‘nu başlattı; ancak bu operasyonun, soykırımcıları desteklediği iddiaları gündeme geldi.
- Fransa’nın 1994’te Ruanda Soykırımı’nı gerçekleştiren Hutu hükümetine, Fransız ordusunun kontrolü altında olan bölgeden kaçması için emir verdiği bir “diplomatik telgraf” ortaya çıkmıştı.
- Eski Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand, Le Figaro gazetesine 1998’de verdiği bir mülakatta, “O ülkelerde bir soykırım yaşanması o kadar da önemli bir şey değil.” ifadesini kullanmıştı.
Bu durum, Fransa’nın uluslararası arenada ciddi bir tartışma konusu olmasına neden oldu ve Ruanda Soykırımı’nın derin etkilerini hâlâ hissettiğimiz günümüzde, bu tür davaların önemi daha da artmaktadır.
