Hidrojen Yakıt Hücreli Araçların Geleceği: Fırsatlar ve Zorluklar

Hidrojen Yakıt Hücreli Araçlar: Geleceğin Taşıtları mı?

Hidrojen Yakıt Hücreli Araçlar: Geleceğin Taşıtları mı?

Hidrojen yakıt hücreli araçlar, sadece bilim kurgunun ya da çılgın Ar-Ge deneylerinin bir yansıması değil. Toyota Mirai ve Hyundai Nexo gibi hidrojenle çalışan otomobiller şu anda yollarda ve hidrojen yakıt hücresi teknolojisi aktif bir evrim süreci içinde, devlet destekli araştırmalar ve altyapı yatırımları sayesinde milyarlarca dolarlık bir yatırım alıyor. Elektrikli Araçların Öne Çıkışı maliyet sebebiyle gerçekleşse de, bu durumun ardında yatan tek neden maliyet değil!

Peki, hidrojenle çalışan araçlar neden bugün yollarda neredeyse hiç gözlemlenmiyor? Bu sorunun yanıtı oldukça basit: Ekonomi. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Sürdürülebilirlik Bilimi ve Stratejisi Merkezi’nde kıdemli araştırmacı olan Sergey Paltsev, “Cevap çok basit: Ekonomi” diyor. Eski dönemlerde politikacılar ve otomobil üreticileri, hidrojenin kimyasal enerjisini elektriğe dönüştürerek elektrik motorunu çalıştıran bu yakıt hücresini, yolcu arabalarının geleceği olarak desteklemişti. Ancak, düşen pil maliyetleri ve mevcut enerji altyapısının (örneğin, elektrik şebekesi) avantajları, pilli-elektrikli araçların ön plana çıkmasını sağladı.

Paltsev, durumun sadece arabanın maliyetinden ibaret olmadığını vurguluyor. Bu önemli bir nokta çünkü Kaliforniya’da düşük kilometreli hidrojen arabalar, yüksek bir indirimle satışa sunuluyor. Hidrojenli yolcu araçlarını pilli-elektrikli emsallerine göre daha maliyetli kılan faktörler arasında, yakıt sağlama altyapısının eksikliği, enerji dönüşümündeki verimsizlikler ve yakıtın pompadaki fiyatı yer alıyor. Hidrojen araçlara yönelik büyük bir geçişin gerçekleşmesi, altyapının devasa ölçüde geliştirilmesini gerektirecekti. ABD Enerji Bakanlığı’nın Alternatif Yakıtlar Veri Merkezi, ülke genelinde yalnızca 55 kamusal hidrojen yakıt istasyonunun bulunduğunu ve bunların neredeyse tamamının Kaliforniya’da yer aldığını gösteriyor; bu rakam, ülke genelindeki 68.000’i aşkın aktif elektrikli taşıt şarj istasyonu ile kıyaslandığında oldukça düşük.

Kaliforniya’da bile hidrojenli yolcu araçlarına yakıt ikmali yapmak, göründüğü kadar kolay değil; Temmuz ayında bu konuda Toyota’ya karşı toplu dava açılmış durumda. Michigan Üniversitesi Sürdürülebilir Sistemler ve Hidrojen Bölümü eş başkanı Gregory Keoleian, Popular Science ile yaptığı bir röportajda, Honda’nın 2021 yılında Kaliforniya’da mevcut iki hidrojen yolcu aracını üretimden kaldırdığını, Toyota ve Hyundai’nin ise eyalette yeni hidrojenli araçlar satmaya devam ettiğini belirtiyor. “Pilli-elektrikli araçlar, menzil ya da yakıt yükleme süreleri gibi konularda sorunlar yaşayabilir” diyor Keoleian. “Hidrojen, özellikle uzun mesafe taşımacılıkta önemli bir rol oynayabilir.” Raylı sistemler veya ticari kamyonlar söz konusu olduğunda, “Yakıt istasyonları daha dağınık” açıklamasında bulunuyor Keoleian. “Yakıt tesislerinin yoğunlaşması gerekmiyor. Her köşe başında olmaları şart değil. Bu uygulamalar için hidrojenle ciddi bir karbonsuzlaştırma fırsatı mevcut.”

Hidrojen Yolcu Araçları İçin Daha Parlak Bir Gelecek

Hidrojen Yolcu Araçları İçin Daha Parlak Bir Gelecek

Paltsev, “Önümüzdeki yıl hiçbir şey değişmeyecek” diyor. “Muhtemelen gelecek beş yıl da öyle. Ancak hidrojenli araçlar için daha umut verici rotalar var.” Bunlardan biri, hidrojenin “ağır hizmet nakliyatı ve endüstrideki enerji ihtiyaçlarımız açısından çok daha büyük bir kaynak olabileceğinin” anlaşılması. Bu durum, yakıt ikmali ve altyapı konusundaki zorlukların “çözülmesini daha kolay hale getirecek” ve sonuç olarak “hidrojen araçlar için olumlu taşma etkileri ve sinerjiler doğuracak.” Paltsev, hidrojen araç ekonomisinin dünyanın bazı bölgelerinde daha cazip hale geldiğini, elektrik fiyatlarının yüksek olduğu Japonya’yı örnek vererek ifade ediyor.

Bazı otomobil üreticileri, hala hidrojen yakıt hücreli yolcu araçlarına yatırım yapmaya devam ediyor. Bu durum, yakın zamanda BMW ve Toyota arasında duyurulan bir işbirliğiyle de kendini gösteriyor. İki firma, 2028 yılında BMW markalı bir hidrojen aracın piyasaya sürüleceğini duyurmuş durumda. Paltsev, ABD gibi ülkelerde hidrojenli yolcu araçlarının günümüzde uygun olmamasının, bu özel yakıt hücresi teknolojisinin uygulanmasından “vazgeçilmesi” anlamına gelmediği konusunda uyarıda bulunuyor. “Gelecekte pek çok sebepten dolayı bu teknolojilere ihtiyacımız olabilir” diyor. Jeopolitik meselelerin, piller gibi ham maddelere erişimi engelleyebileceğini ve bu durumun hidrojenli araçların ekonomik açıdan daha geçerli hale gelmesine yol açabileceğini de vurguluyor.

DÜNYA

Barron Trump Kimdir?

Barron Trump, Donald Trump ve Melania Trump’ın en küçük çocuğudur. 2006 doğumlu olan Barron, Washington D.C.’de büyümüş ve özel bir eğitim almıştır. Ailesinin siyasi hayatı ve medyadaki yeri ile dikkat çeken genç bir bireydir. [devamı…]

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın