Trump ve İkinci Dönemi: Beklentiler ve Olasılıklar
Siyasi analistler, Donald Trump’ın 2020’deki ilk başkanlık döneminde bıraktığı izleri ve projeleri göz önünde bulundurarak, ikinci döneminde de benzer bir yol haritası izleyeceğini öngörüyorlar. Trump’ın ilk döneminde gerçekleştirmeyi hedeflediği, ancak Kongre’nin finansman onayını vermediği en önemli projelerden biri, ABD ile Meksika sınırına inşa edilmesi planlanan duvardı. İkinci döneminde, bu vaadini yerine getirmek için daha kararlı adımlar atması bekleniyor.
Toplu Sınır Dışı
Trump, ülkede yasal olarak bulunmayan kişilerin toplu halde sınır dışı edilmesi için Kongre desteği arayışına girebilir. Pew Araştırma Merkezi’nin verilerine göre, 2022 yılında ABD’de yaklaşık 11 milyon düzensiz göçmen bulunuyordu. Trump, seçim mitinglerinde “milyonlarca daha fazla göçmen” olduğu yönünde iddialarda bulundu. Ancak uzmanlar, düzensiz göçmenlerin topluca sınır dışı edilmesinin yüksek maliyetli ve uygulanması karmaşık bir süreç olacağı uyarısını yapıyorlar. Ayrıca, kayıt dışı çalışanların kritik sektörlerdeki önemi göz önüne alındığında, bu durumun ekonomik açıdan olumsuz sonuçlar doğurabileceği belirtiliyor.
Trump, Temmuz ayında Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı olduğunda, “enflasyon krizini hızla bitirme, faiz oranlarını ve enerji maliyetini düşürme” sözünü verdi. 2017’deki başkanlık döneminde uygulamaya koyduğu ve gelecek yıl sona erecek vergi indirimlerini uzatma hedefinde. Vergi yasasını basitleştirerek, büyüme ve yatırımı teşvik etmeyi amaçlayan bu ekonomik hamle, ülke tarihindeki en büyük vergi revizyonlarından biri olarak kaydedilmişti. Ancak bu vergi indirimlerinden esas olarak zenginler ve iş sahiplerinin yararlandığı eleştirileri de yapılmakta. Trump’ın kurumlar vergisini daha da düşürerek yüzde 15’e indirmesi bekleniyor. Ayrıca, sosyal güvenlik ödemeleri ve restoran gibi işletmelerde çalışanlara bırakılan bahşişlerden alınan vergiyi kaldırmayı planlıyor.
Yeni Bir Ticaret Savaşı mı?
Trump, enerji maliyetlerini düşürerek bunun enflasyona olumlu etki yapacağını savunarak, daha fazla petrol çıkarılmasını teşvik etmeyi hedefliyor. Ancak enerji piyasası uzmanları bu konuda şüphelerini dile getiriyor. Trump, birçok ithal ürüne yüzde 10 ila 20 oranında gümrük vergisi koymayı planladığını da belirtti. Ülkeye giren ithalatın yüzde 60’ının Çin’den gelmesi, bu ek gümrük vergilerinin Amerikan tüketicisine yüksek fiyatlar olarak geri döneceği uyarılarına yol açıyor. Trump, ilk döneminde haksız ticaret ve fikri mülkiyet hırsızlığı gerekçeleriyle Çin’e karşı bir ticaret savaşı başlatmıştı. Ancak, politikalarını nasıl uygulayacağı, ABD Kongresi’nin yapısına bağlı olacak.
2017-2019 yıllarında Cumhuriyetçilerin hem Senato’yu hem de Temsilciler Meclisi’ni kontrol ettiğini hatırlamakta fayda var. Ancak o yıllarda Trump’a ‘acemi’ gözüyle bakıldığı ve bu nedenle çoğunluk avantajını istediği gibi kullanamadığı değerlendiriliyor.
Kürtaj Yasağı Tartışmaları
Trump, başkanlığının ilk döneminde ABD Yüksek Mahkemesi’ne üç atama yapmış ve bu atamalar sonucunda Yüksek Mahkeme’nin muhafazakar bir çoğunluğa geçmesiyle 1973 tarihli bir kürtaj kararını iptal etti. Bu gelişme, Trump’ın ikinci döneminde ne gibi adımlar atacağı konusunda kamuoyunda merak uyandırdı. Trump, federal düzeyde bir kürtaj yasağı konusunda bir karar almayacağı sözünü verdi. Eylül ayında Kamala Harris ile yaptığı televizyon tartışmasında, “Herkesin istediğini verdik, böyle bir yasağa gerek yok” dedi.
İzolasyoncu ve Tek Taraflı Dış Politika
Dış politikada da Trump’ın ikinci döneminin ilk dönemine benzemesi bekleniyor. Bu, ABD’yi uluslararası çatışmalardan uzaklaştırma hedefi etrafında şekilleniyor. Yeni başkan, kampanya sürecinde Ukrayna’daki savaşı Rusya ile müzakere yoluyla “24 saat içinde” sona erdireceğini vadetti. Ancak Demokratlar, bu tür mesajların Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i cesaretlendireceğini savunuyor. Trump, kendisini İsrail’in “sadık bir destekçisi” olarak konumlandırırken, Gazze’deki savaşı nasıl sona erdireceğine dair pek fazla bilgi vermedi. Çatışma arabuluculuğu konusunda deneyimli olan Martin Griffiths, Trump’ın başkanlığının “izolasyonculuk ve tek taraflı hareket” izlenimi vereceği ve bunun “küresel istikrarsızlığı derinleştireceği” öngörüsünde bulunuyor. Daha önce NATO’da görev alan ve Exeter Üniversitesi’nde strateji ve güvenlik profesörü olan Jamie Shea ise Trump’ın ilk dönem başkanlık tarzının “yıkıcı” olmanın yanı sıra “bir devamlılık” içerdiğini vurguluyor. Shea, “NATO’dan ayrılmadı, ABD birliklerini Avrupa’dan çekmedi ve Ukrayna’ya güçlü silahlar veren ilk ABD başkanıydı” diyor. Donald Trump, ABD tarihinde peş peşe dönemlerde seçilmemiş ikinci başkan olma unvanını taşıyor. Grover Cleveland, 1885 – 1889 arasında görev yaptıktan sonra, yeniden seçilememiş, fakat 1893 ile 1897 arasında yeniden başkanlık yapmıştı.