
Dil Kanseri: Nedenleri ve Belirtileri
Uzmanlar, dil kanserinin, dildeki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesi sonucu oluşan ciddi bir kanser türü olduğunu vurguluyor. Bu kanserin en yaygın nedenlerinden biri, aşırı tütün ve alkol kullanımının yanı sıra, son yıllarda popülaritesi artan elektronik sigara kullanımıdır. Prof. Dr. Rauf Oğuzhan Kum, toplumda dil kanseri konusunda yeterli bilincin oluşmadığını belirterek, bu zararlı alışkanlıkların hastalığın gelişiminde önemli bir rol oynadığını ifade ediyor.
Dil kanseri, ağız bölgesi kanserlerinin yaklaşık %30’unu, baş ve boyun kanserlerinin ise yaklaşık %10-15’ini oluşturmaktadır. Kum, dil kanserinin temel mekanizmasını şu şekilde açıklıyor: “Dildeki sağlıklı hücrelerin DNA’sında meydana gelen olumsuz değişiklikler, hücrelerin kontrolden çıkmasına neden olabilir. Normalde yaşam döngüsü içerisinde yok olması gereken bu hücreler, yaşamaya devam eder ve aşırı sayıda ekstra hücre üretir.”
Kum, bu ekstra hücrelerin tümör oluşturabileceğine dikkat çekerek, zamanla bu hücrelerin parçalanabileceğini ve vücudun diğer bölgelerine yayılabileceğini belirtiyor.
Dil Kanserinin Belirtileri
Dil kanserinin en yaygın nedenleri arasında aşırı tütün ve alkol kullanımı ile HPV enfeksiyonu yer almaktadır. Prof. Dr. Kum, dil kanserinin belirtilerini şu şekilde sıralıyor:
- İyileşmeyen yara ve ülser
- Dilde veya ağızda ağrı
- Dilde şişlik veya kitle
- Dilde hissizlik veya karıncalanma
- Dilde kızarıklık veya beyazlık
- Ağız kokusu
- Yutkunma ve çiğneme güçlüğü
Bu belirtilerden birkaçının bir arada görülmesi veya belirtilerin uzun süre devam etmesi durumunda, bir kulak burun boğaz hekimine başvurmanın son derece önemli olduğunu vurguluyor.
Bağışıklık Sistemi ve Dil Kanseri İlişkisi
Erkeklerin dil kanserine yakalanma olasılığının kadınlardan daha yüksek olduğunu belirten Kum, 45 yaş üstü bireylerde dil kanseri riskinin genellikle yıllarca süren tütün ve alkol kullanımından kaynaklandığını aktarıyor. Ayrıca, organ nakli gibi bağışıklık sistemini zayıflatan durumların da dil kanseri riskini artırdığına dikkat çekiyor. Kum, “HIV enfeksiyonu gibi bağışıklığı baskılayıcı enfeksiyonlar da dil kanserine yol açan diğer faktörler arasında yer alır.” ifadesini kullanıyor.
Ağız hijyeninin önemine de değinen Kum, “Dil kanseri genellikle dilde geçmeyen yara, şişlik veya kanama gibi durumlar oluştuğunda, kulak burun boğaz hastalıkları uzmanı tarafından yapılan muayene ile tespit edilir. Dil kanserini teşhis etmeye yardımcı olmak için çeşitli test ve prosedürler uygulanır. Kesin kanser tanısı için lezyondan biyopsi almak gerekir.” şeklinde açıklamalarda bulunuyor.
Kum, hastalığın evresini ve yayılımını anlamak, ayrıca tedavi planı oluşturmak için MR gibi görüntüleme yöntemlerinin kullanıldığını da aktarıyor. Dil kanseri tedavisi çoğunlukla ameliyat, ardından gerektiğinde radyasyon ve kemoterapi tedavisini içermektedir. Hastalıktan korunmak için ağız hijyenine gereken önemi vermek son derece önemlidir. Rutin diş kontrolleri ve ağız temizliği bu noktada büyük bir rol oynamaktadır.
Kötü alışkanlıklardan uzak durmak, HPV gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda dikkatli olmak ve bulaş riskine karşı şüpheli kişilerle temastan kaçınmak gerektiğinin altını çizen Kum, “HPV enfeksiyonunu önlemek için aşı yaptırmak, HPV ile ilişkili kanserlere yakalanma riskinizi azaltabilir. Dilimizde geçmeyen yara veya şişlik olduğunda vakit kaybetmeden hekime başvurmalısınız.” diyerek sözlerini tamamlıyor.