CHP’li Zeliha Aksaz Şahbaz: Ülkemizde 9.5 Milyon Tedavi Altında Diyabet Hastası Var, Sayı Her Geçen Yıl Daha da Artıyor

Diyabetin Önemi ve Türkiye’deki Durumu

Diyabet, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ciddi bir sağlık sorunudur. Ülkemizde ise 9.5 milyon kişi tedavi altında diyabet hastasıdır. Bu rakam, her geçen yıl artış göstermekte ve bu durum, Türkiye’nin sağlık sistemi üzerindeki baskıyı artırmaktadır. Türkiye’deki diyabet prevalansı, Avrupa ve dünya ortalamalarının çok üzerindedir. 2021 yılı itibarıyla 20-84 yaş arası bireylerde diyabet prevalansı 15.9 olarak kaydedilmiştir.

Diyabetin Sosyal ve Ekonomik Etkileri

Diyabet, sadece bireyleri değil, aynı zamanda aileleri ve toplumu da etkileyen bir sosyal ve ekonomik kriz haline gelmiştir. Her yıl binlerce diyabet hastası organ kaybı yaşamakta ve bu durum, hastaların yaşam kalitesini düşürmektedir. Ayrıca, fiziksel aktivite yetersizliği oranı ülkemizde yüzde 42.4 iken, nüfusun üçte biri obez olarak tanımlanmaktadır. Yoksulluk nedeniyle toplumun büyük bir kesimi, beslenme alışkanlıklarını olumsuz etkileyen karbonhidrat yoğun gıda tüketimine yönelmekte, bu da obezite ve diyabet sorununu artırmaktadır.

Tip 1 Diyabetin Özel Gereksinimleri

Türkiye’de, tip 1 diyabet hastalarının sayısı 300 bin civarındadır. Bu hastaların 26 bini çocuk olup, yaşam kalitelerini artırmak ve komplikasyonları önlemek için kan şekeri ölçüm sensörleri ve insülin pompası kullanımı hayati önem taşımaktadır. Bu teknolojik araçların SGK tarafından bedelsiz sağlanması gerekmektedir. Aksi takdirde, bu hastalar yaşamlarını sürdürebilmek için her gün parmak ucu defalarca delinerek kan şekeri ölçümü yapmak zorunda kalmaktadırlar.

Diyabetle Mücadelede Sürdürülebilir Adımlar

Diyabetli bireylerin yaşadığı mağduriyetlerin göz önünde bulundurulması ve sağlık sisteminin yeniden yapılandırılması son derece önemlidir. Sağlıklı beslenme olanaklarının artırılması, sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması, eğitimli personel desteği, erken teşhis ve tedavi imkânlarının artırılması gibi temel alanlarda atılacak adımlar, sadece diyabetli hastalar için değil, tüm toplumun sağlığı için kritik öneme sahiptir.

Yerel Yönetimlerin Rolü

Ankara Büyükşehir Belediyesi gibi yerel yönetimler, tip 1 diyabetli öğrencilere yönelik ‘Diyabet Sensörü Destek Programı’ başlatmıştır. Yerel yönetimlerin sunduğu destekler önemli olmakla birlikte, esas olan bütüncül bir yaklaşımın benimsenmesidir. Sorumlu olan Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu, bu konuda aktif rol almalı ve gerekli politikaları hayata geçirmelidir.

Diyabetle İlgili Politika ve Uygulamalarda Değişiklikler

Bu ülkede her bireyin eşit ve kaliteli sağlık hizmetine ulaşma hakkı vardır. Sağlıkta eşitsizliği sonlandırmak, diyabet hastalarına yönelik politika ve uygulamalarda köklü değişiklikler yapmak zorundadır. Diyabet tedavisinde kullanılan teknolojik araçların erişilebilirliğinin artırılması, hastaların yaşam kalitesini doğrudan etkilemektedir. İnsülin pompası ve kan şekeri ölçüm sensörlerinin devlet tarafından ücretsiz sunulması, bu hastaların karşılaştığı zorlukları önemli ölçüde azaltacaktır.

Sonuç

Diyabet, yalnızca bireysel bir sağlık sorunu olmanın ötesinde, toplumsal bir sorun haline gelmiştir. Bu sorunun üstesinden gelmek için, toplumun her kesiminin duyarlı olması ve gerekli adımları atması gerekmektedir. Sağlık sistemimizdeki eksikliklerin giderilmesi, diyabetli bireylerin yaşam kalitesinin artırılması için hayati önem taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki, sağlıklı bir toplum için sağlıklı bireyler gereklidir.