
İsrail’in Suriye Politikası ve Güvenlik Stratejileri
İsrail, özellikle son yıllarda Suriye’deki gelişmelerle yakından ilgilenmekte olup, bu durum ülkenin güvenliği açısından büyük bir öneme sahiptir. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, bu bağlamda Suriye topraklarındaki varlıklarını “sınırlı ve geçici” bir adım olarak tanımlamaktadır. Saar, “Bizim tek amacımız, İsrail’in güvenliğidir” diyerek, Suriye’deki askeri faaliyetlerinin gerekçesini açıklamaktadır.
İsrail’in Askeri Müdahaleleri
İsrail, Suriye’deki “şüpheli kimyasal silah mevzileri” ve “uzun menzilli roketleri” hedef alarak, bu silahların düşman aktörlerin eline geçmesini önlemek amacıyla çeşitli hava saldırıları düzenlemektedir. Saar, “Bu nedenle, örneğin kalan kimyasal silahlar ya da uzun menzilli füzeler ve roketler gibi stratejik silah sistemlerine, aşırılık yanlılarının eline geçmemeleri için saldırdık” ifadeleriyle bu durumu net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Güvenlik Bölgesi Oluşturma Talimatı
İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, orduya, Suriye’nin güneyinde “ağır stratejik silahlardan ve terör altyapısından arındırılmış bir güvenlik bölgesi” oluşturma talimatı vermiştir. Bu güvenlik bölgesi, İsrail ile Suriye arasındaki tampon bölgede kontrolü tamamen sağlamak amacıyla oluşturulmaktadır. Katz, orduya ayrıca, Dürzi toplumu ve Suriye’nin güneyindeki diğer halklarla temas kurma talimatı da vermiştir.
İran’ın Suriye Üzerindeki Etkisi
İsrail, Suriye’deki İran varlığını da yakından takip etmektedir. Katz, orduya, “İran’dan Lübnan’a Suriye üzerinden, Suriye topraklarında ve sınır geçiş noktalarında silah kaçakçılığı rotasının yenilenmesini derhal önleme ve engelleme” talimatı vermiştir. Bu durum, İsrail için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Ayrıca, orduya Suriye’de İsrail’in düşman güçlerin eline geçmesinden korktuğu “karadan havaya füzeler, hava savunma sistemleri, karadan karaya füzeler, seyir füzeleri, uzun menzilli roketler ve kıyıdan denize füzeler” dahil olmak üzere “stratejik silahları” imha etmeye devam etmesi talimatı verilmiştir.
Golan Tepeleri’nde Askeri Faaliyetler
İsrail ordusu, işgal altındaki Golan Tepeleri’nde bulunan Hermon (Şeyh) Dağı’nın Suriye tarafını işgal etmesinin ardından, Suriye genelinde onlarca stratejik noktaya hava saldırıları düzenlemektedir. Saldırılarda, askeri üsler, hava savunma üsleri, istihbarat karargahları ve uzun ile kısa menzilli füze depoları hedef alınmaktadır. Bu tür askeri faaliyetler, İsrail’in güvenlik stratejisinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır.
Suriye’deki Gelişmelerin Etkisi
İsrail ordusu, 6 Aralık’ta Suriye’deki gelişmeler nedeniyle işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri’ndeki birliklerine takviye yapmıştır. Ordu, Esad yönetiminin devrilmesinin ardından işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri ve Suriye ile arasındaki tampon bölgeye 8 Aralık’ta kuvvet gönderdiğini açıklamıştır. Bu durum, İsrail’in Suriye’deki askeri varlığını artırma stratejisinin bir parçası olarak değerlendirilmektedir.
Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Konum
İsrail, Suriye’ye ait Golan Tepeleri’ni 1967’den bu yana işgal altında tutmaktadır. 1974’te İsrail ile Suriye arasında imzalanan Kuvvetlerin Çekilmesi Anlaşması ile tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgenin sınırları belirlenmiştir. Ancak, son gelişmeler bu anlaşmanın geçerliliğini sorgulatmaktadır. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail-Suriye sınırındaki Bental Dağı’nı ziyaret ederek, “Bu bölge, yaklaşık 50 yıldır, 1974 yılında üzerinde anlaşmaya varılan Kuvvetlerin Çekilmesi Anlaşması uyarınca bir tampon bölge olarak kontrol ediliyordu. Bu anlaşma çöktü, Suriye askerleri mevzilerini terk etti” demiştir.
Sonuç olarak
İsrail’in Suriye üzerindeki politikaları, bölgedeki güvenlik dinamiklerini derinden etkilemekte ve uluslararası ilişkilerde önemli bir yer tutmaktadır. Bu bağlamda, İsrail’in askeri müdahaleleri ve güvenlik stratejileri, hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde dikkatle izlenmektedir. Ülkenin güvenliği için aldığı önlemler, gelecekteki gelişmeler açısından büyük önem taşımaktadır.