Sağlık Bakanlığı Bütçesi Görüşmelerinde Tartışmalı Anlar
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Sağlık Bakanlığı bütçesinin görüşülmesi sırasında, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve muhalefet arasında önemli tartışmalar yaşandı. Bu tartışmaların merkezinde “yenidoğan çetesi” iddiaları yer aldı. Memişoğlu, bu konudaki tüm gerçekleri Plan ve Bütçe Komisyonu toplantılarında açıkladığını savunarak, kamuoyuna yalan söyleyenlerin varlığını öne sürdü.
Gerçeklere Tahammül Edemeyenler
Memişoğlu, bazı kişilerin gerçeklere tahammül edemediğini vurgulayarak, “Birilerinin patolojik yalan söyleme hastalığı olan ‘mitomani’ye yakalandıklarını psikiyatrist olmasam da genel cerrahi hocası olarak görüyorum. Allah şifaları versin inşallah” ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, birçok kesimden tepki topladı.
Genel Sağlık-İş Sendikası’ndan Tepki
Genel Sağlık-İş Sendikası, Memişoğlu’nun bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmanın “içler acısı” olduğunu belirtti. Sendika, TBMM’nin saygının esas olduğu bir meclis olduğunu ifade ederek, “Sağlık Bakanlığı, halk sağlığının korunması ve geliştirilmesi için faaliyet yürütmekle görevli son derece saygın bir kurumdur. Bu kurumun başında ne yazık ki bu kurumdan beklenen sorumluluğu, hassasiyeti ve ciddiyeti yerine getirecek bir kimse yer almamaktadır” dedi.
Bakanlık Makamının İtibarsızlaşması
Ayrıca, Sağlık Bakanı’nın halk sağlığıyla ilgili sorulara daha sakin ve açıklayıcı bir üslupla cevap vermesi gerektiği ifade edildi. Sendika açıklamasında, “Patolojik mitomani” şeklinde ifadeler kullanmanın bakanlık makamını itibarsızlaştırdığı ve ağırlığını zedelediği belirtildi.
TBMM Başkanvekili’ne İkaz
Sendika açıklamasında, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın, Memişoğlu’na defalarca uyarıda bulunduğu ancak bu uyarıların dikkate alınmadığı vurgulandı. Bu durum, toplantının ciddiyetini zedeleyen bir mesele olarak değerlendirildi.
Saygı Çerçevesinde Tartışmalar
Sağlık Bakanı’nın yaptığı açıklamalar, sadece kendi makamını değil, aynı zamanda TBMM’nin saygınlığını da zedeledi. Sendika, “Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu Gazi Meclisimize yapılan bu saygısızlık kabul edilemez.” diyerek, bakanlığın halk sağlığını kendi çıkarlarından önde tutarak daha gerçekçi çözümler üretmesi gerektiğini ifade etti.
Halk Sağlığı ve Bakanlık Sorumluluğu
Türkiye’nin, bir avuç seçkin azınlığın çıkarları uğruna milyonlarca insanın hayatının tehlikede olduğu, çıkarlarının gözetilmediği bir ülke olmaması gerektiği vurgulandı. Sağlık Bakanlığı’nın, halk sağlığını koruma görevini yerine getirmesi ve topluma karşı sorumluluklarını unutmaması gerektiği vurgulandı.
Sonuç Olarak
Bu tartışmalar, yalnızca Sağlık Bakanlığı’nın değil, tüm Türkiye’nin sağlık sisteminin ne denli önemli bir mesele olduğunu gözler önüne serdi. Sağlık Bakanı’nın açıklamaları ve muhalefetin tepkileri, halk sağlığının korunması adına daha dikkatli ve saygılı bir iletişim dilinin gerekliliğini ortaya koymaktadır.
