
İktidarın Eğitimdeki Gerici Denemeleri
Son yıllarda Türkiye’de eğitim alanında yaşanan gelişmeler, toplumun birçok kesiminde büyük tepkilere yol açmaktadır. Özellikle iktidarın gerici uygulamaları, eğitim sisteminin laik yapısını tehdit etmektedir. Bu bağlamda, Antakya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından gönderilen bir yazı, bu gerici tavrın en son örneklerinden biridir. Yazıda, öğrenci servislerinde kız öğrencilerin ön koltuklarda oturmaması gerektiği belirtilmiştir. Bu durum, eğitimde cinsiyet eşitliğinin sağlanması adına atılması gereken adımların aksine, gerici bir anlayışın yayılmasına zemin hazırlamaktadır.
Antakya’daki Skandal Uygulama
Antakya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, tüm okul ve kurumlara gönderdiği yazıda, kız öğrencilerin ön koltuklarda oturması durumunda şoförler tarafından uyarılması gerektiğini ifade etmiştir. Bu uygulama, toplumda büyük bir infiale neden olmuş ve eğitim camiasında ciddi tartışmalara yol açmıştır. Tepkiler üzerine, müdürlük ikinci bir yazı yayımlayarak, ilk yazının dikkate alınmaması gerektiğini belirtmiştir. Bu durum, iktidarın eğitim alanındaki gerici politikalarını bir kez daha gözler önüne sermektedir.
CHP’nin Tepkisi ve Eğitimde Laiklik
Bu gelişmelere tepki gösteren CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, eğitim sisteminin güçlendirilmesi, temizlik ve güvenlik gibi acil ihtiyaçların öncelikli olması gerektiğini vurgulamıştır. Kara, “Okulların güçlendirilmesi, temizliklerinin ve güvenliklerinin sağlanması gibi acil ihtiyaçlar varken, iktidarın bu durumda bile önceliği laikliği hedef alan ideolojik bir tavır” demiştir. Bu sözler, iktidarın eğitimdeki gerici politikalarını eleştiren önemli bir noktayı öne çıkarmaktadır.
Gericiliğe Karşı Mücadele
Kara, “Gericiliğin pilot bölgesi olmayacağız” diyerek, bu tür uygulamaların toplumda yarattığı olumsuz etkileri gözler önüne sermektedir. Eğitim sisteminin cinsiyet eşitliği ve laiklik ilkeleri doğrultusunda ilerlemesi gerektiğini vurgulayan Kara, bu adımların kadının toplumsal hayattaki yerini tehdit ettiğini belirtmektedir. “Kadın-erkek eşitliğini sağlamak yerine, kadınları güvenlik gerekçesiyle kamusal hayattan uzaklaştıran bu ikiyüzlü yaklaşımla her alanda mücadele edilmelidir” ifadeleri, eğitim alanındaki gerici yaklaşımlara karşı bir çağrıdır.
Maarif Modeli ve Eğitimdeki Yeni Dönem
‘Maarif Modeli’ adı altında kurgulanan yeni sistem, eğitim alanında gerici hareketlere yeni bir güvence verilmesi anlamına gelmektedir. Bu sistemle birlikte, kadınların ve kız çocuklarının önce kamusal alanda ayrı yerlerde bulunmaları, sonrasında ise eve kapanmaları hedeflenmektedir. Bu durum, kadınların toplumsal hayatta daha az görünür olmalarına ve eğitimde eşit fırsatlardan mahrum kalmalarına yol açmaktadır. Eğitimde cinsiyet eşitliği sağlanmadığı sürece, toplumun ilerlemesi mümkün olmayacaktır.
Kız Çocuklarının Eğitimi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
Kız çocuklarının eğitimi, bir toplumun geleceği için son derece önemlidir. Eğitimde eşitlik sağlandığında, toplumun genel refah seviyesinin de yükseleceği inancındayız. Ancak, mevcut uygulamalar, bu hedefin önünde büyük bir engel teşkil etmektedir. Eğitimdeki gerici yaklaşımlar, kız çocuklarının eğitim hakkını tehdit etmekte ve toplumsal cinsiyet eşitliğini zedelemektedir. Bu nedenle, eğitim alanında cinsiyet eşitliği sağlanması için mücadele edilmesi gerekmektedir.
Sonuç Olarak Ne Yapmalıyız?
Bu tür gerici uygulamalara karşı durmak, sadece eğitim camiasının değil, tüm toplumun ortak sorumluluğudur. Eğitimde laiklik ve cinsiyet eşitliğini savunmak, geleceğimizin teminatı olacaktır. Eğitim politikalarının, toplumsal cinsiyet eşitliği ve laiklik ilkeleri çerçevesinde şekillendirilmesi, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinin önemli bir parçasıdır. Bu nedenle, toplumsal harekete geçmek ve eğitimdeki gerici uygulamalara karşı durmak her bireyin görevidir.