Almanya Başbakanı Olaf Scholz, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Cemşid Şarmehd’in İran rejimi tarafından idam edilmesi, mümkün olan en güçlü şekilde kınadığım bir skandaldır. Cemşid Şarmehd’e kendisine yöneltilen suçlamalara karşı mahkemede kendisini savunma fırsatı dahi verilmemiştir.” ifadelerini kullandı. Şansölye, Alman hükümetinin Şarmehd’in serbest bırakılması için defalarca yoğun çaba sarf ettiğini de vurgulayarak, Şarmehd’in ailesine taziyelerini iletti.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da yaptığı yazılı açıklamada, Cemşid Şarmehd’in idamını kınayarak bunun insan hakları ve uluslararası normların ciddi bir ihlali olduğunu belirtti. Baerbock, Şarmehd için Dışişleri Bakanlığından üst düzey bir ekibin Tahran’a gönderilmesi dahil olmak üzere birçok diplomatik girişimde bulunduklarını kaydetti.
Baerbock, Cemşid Şarmehd’in idamının “Tahran’da ne kadar insanlık dışı bir rejimin iktidarda olduğunu” bir kez daha gözler önüne serdiğini ifade ederek, “Gençlerini, kendi halkını ve yabancı uyrukluları ölümle cezalandıran bir rejim. Bu durum, yeni hükümet döneminde de İran’da hiç kimsenin güvende olmadığını göstermektedir.” şeklinde konuştu. Ayrıca, bir Alman vatandaşının idam edilmesinin ciddi sonuçlar doğuracağı konusunda Tahran’a defalarca açık mesajlar verdiklerini dile getirdi.
“Tonder” ve “İran Krallığı Meclisi” olarak bilinen örgüt, 12 Nisan 2008’de Şiraz kentinde gerçekleştirilen terör saldırısında 14 kişinin ölümüne ve 215 kişinin yaralanmasına yol açmakla suçlanıyordu. İran İstihbarat Bakanlığı, İran-Almanya çifte vatandaşı olan ve 2003 yılından bu yana ABD’de ikamet eden Cemşid Şarmehd’i, Temmuz 2020’de yurt dışında yakalayarak İran’a geri getirdiğini açıklamıştı. Şarmehd’in ailesi, onun Birleşik Arap Emirlikleri’nde “kaçırıldığını” iddia etmişti.
Şarmehd, 21 Şubat 2023’te yargılandığı mahkeme tarafından idama mahkum edilmişti. Almanya, İran’a Şarmehd hakkında verilen idam kararının geri alınması çağrısında bulunarak, 22 Şubat tarihinde İran’ın Berlin Büyükelçiliği’ndeki iki çalışanı “istenmeyen kişi” ilan etmişti.
