
Sanatçı Kadınlar Derneği’nin düzenlediği Artnouva Sanat Fuarı çerçevesinde yer alan “Kuşlar da Ölür” başlıklı sergi, doğayla olan karmaşık ve çok katmanlı ilişkimizi etkileyici bir şekilde ele alıyor. Fuara adım attığınızda, serginin derinliğini ve anlamını yansıtan bir ifade sizi karşılıyor: “Kuşlar da ölür…” Bu basit ama çarpıcı mesaj, serginin özünü ilk andan itibaren hissettiriyor.
Sergide, Yasemin Coşkun’un editörlüğünde bir araya gelen birbirinden değerli sanatçılar, doğanın ve insanın etkileşimini sanatsal bir dille yorumluyor. Asuman İnceayan, Ayşe Ertem, Burçin Savaş, Fulya Turan, Gülcan Acar, H. Suna Sönmezalp, Hale Metin, Hatice Çelebioğlu, Lale Akyol, Leyla Bölünmez Coşkun, Nilgün Sipahioğlu Dalay, Selma Türlü, Sinem Öney, Şükran Ersoy ve Yasemin Coşkun gibi usta sanatçılar, eserleriyle bu derin temayı zenginleştiriyor.
Her bir sanatçının eseri, sanayinin doğa üzerindeki olumsuz etkilerini farklı bir bakış açısıyla gözler önüne seriyor. Bu yetenekli sanatçılar, doğanın kırılganlığını ve sanayinin yıkıcı etkisini ustaca harmanlayarak izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunuyor. Sergi, yalnızca bir görsel şölen değil, aynı zamanda düşündüren ve derinlemesine sorgulatan bir yolculuk. Eserler arasında dolaşırken, “doğa insanın yansımasıdır” diyen ünlü bir söz zihninizde yankılanıyor; doğanın içindeki her çatlak, her yaralı iz, aslında insanın ruhundaki yansımaları simgeliyor.
“Kuşlar da Ölür” sergisini deneyimleyen herkese, doğanın narin dengesine zarar vermeden yaşamanın önemini hatırlatmak adına şu çağrıyı tekrarlamak istiyorum: Doğa bizimle bir, biz onunla biriz. “Doğa, insan ruhunun sığınağıdır. Ona zarar verirken, aslında kendimize de zarar vermiş oluruz.” Bu düşüncelerle, sergiye katılan herkesin doğanın kıymetini bir kez daha anlaması dileğiyle…