
Tayvan ajansı CNA’nın haberine göre, Tayvan Cumhurbaşkanı Lai Ching-te, “Ulusal Gün” konuşmasında, “1912’de kurulan Çin Cumhuriyeti’nin Tayvan, Pınghu, Kinmen ve Matsu adalarında derin kökler saldığını” vurguladı. Lai, Çin Cumhuriyeti ile Çin Halk Cumhuriyeti’nin “birbirinin boyunduruğunda olmadığını” belirterek, “Çin Halk Cumhuriyeti’nin, Tayvan’ı temsil etmeye hakkı yok” ifadelerini kullandı.
Lai, başkanlık görevini üstlenerek “ulusal egemenliği koruma ve savunma”“Tayvan Boğazı’nda barış ve istikrarı korumak için kararlılıkla çalışacaklarını” söyledi. Lai, “ilhaka ve egemenlik gaspına karşı direnecekleri” mesajını da net bir şekilde aktardı.
Mayıs ayında göreve gelen Tayvan lideri, bölgedeki otoriterliğin yayılmasının, özgürlükleri ve demokratik yaşam tarzını tehdit ettiğini belirterek, demokratik ülkelerle olan ortaklık ve dayanışmayı sürdürme kararlılığında olduklarının altını çizdi. Lai, konuşmasında doğrudan Çin yönetimini hedef alan eleştirilerden kaçınsa da, bu durumun Pekin’den tepki çekmesi muhtemel olarak değerlendiriliyor.
Tayvan’da 13 Ocak’ta yapılan başkanlık seçimlerini kazanan iktidardaki Demokrat İlerici Parti’nin (DPP) adayı Lai Ching-te, 20 Mayıs’ta yemin ederek resmi görevine başlamıştı. Çin, Lai’nin yemin töreni sırasında yaptığı konuşmaya 23-24 Mayıs’ta, adanın etrafında gerçekleştirdiği askeri tatbikatlarla yanıt vermişti. Lai, başkan olarak yaptığı ilk konuşmada, Tayvan Boğazı’nın iki yakasındaki mevcut statükoyu koruma sözü verirken, Çin’e Tayvan’ı askeri olarak tehdit etme durumu karşısında son verme çağrısında bulundu.
Lai, Tayvan hükümetinin egemenliğe, demokrasiye, özgürlüğe ve statükonun korunmasına bağlı kalacağına dikkat çekerek, “Anayasaya göre Çin Cumhuriyeti’nin (Tayvan) egemenliği tamamen halka aittir. Çin Cumhuriyeti ve Çin Halk Cumhuriyeti birbirinin boyunduruğunda değildir” şeklinde konuştu.