2. Uluslararası Seramik Bienali Başladı

Türk Seramik Derneği tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Seramik Bienali, sanatseverlerle buluştu. Bu yılki etkinlik, 24 Kasım’a kadar devam edecek ve bu süre zarfında çeşitli konferanslar, atölyeler ve etkinlikler sanat tutkunlarının katılımına açık olacak. Ancak bienalin bütçesi konusunda sıkıntılar yaşandığı belirtiliyor. Küratör Fatma Batukan Belge, tüm organizasyonun insanüstü bir çabayla gerçekleştirildiğini vurguluyor. Belge ile bienali ve bu yılki temayı konuştuk.

SORULMASI GEREKEN SORU
Bu yılın teması oldukça kapsamlı bir konu. Neden, “Nereye gidiyoruz”?

Bu yılın teması “Quo vadis/Nereye gidiyorsun?” başlığını taşıyor. Bu tema, insan varlığına hem hümanist hem de varoluşçu bir bakış açısıyla yaklaşmamızı sağlıyor. Toplumların refahı, özgürlük ve özerklik, insanın potansiyeli ve failliğine bağlıdır. Jean Paul Sartre’a göre “İnsan kendi özgürlüğüne mahkûm edilmiştir.” İnsan, kendi kararları ve tercihleriyle özgürlüğünü gerçekleştirmenin zorluğuyla karşı karşıyadır. Bugün insanlık olarak geldiğimiz noktayı biliyoruz, fakat nereye gidiyoruz? Gelecekte dünya hâlâ yaşanabilir bir yer olacak mı? İnsan olmak ne anlama geliyor? Günümüz bireyleri dünyayı nasıl şekillendiriyor? Doğruyu bulma yetisini kullanarak insan, geleceği bir ütopyaya dönüştürebilir mi? Tüm insanlar ve diğer canlılar için hayatı daha iyi hale getirmek, burada ve şimdi iyi yaşamak, geleceğe daha iyi bir dünya bırakmak mümkün müdür? Sanat eserleri, sorular sorarak ve çelişkili yanıtlar arasında anlam arayışına bir yol açar. “Quo Vadis” yani “Nereye gidiyorsun” sorusu, günümüz insanının kendisine sorması gereken önemli bir sorudur. Unutmayalım ki “Her insan, herkes karşısında her şeyden sorumludur.” Bu bağlamda, çağının tanığı ve vicdanı olan sanatçıların bu temaya odaklanan eserlerini görmek istedik. Bienalin ana sergisinde yer alan eserler, bu temaya uygun olarak titizlikle seçildi.

İKİ SEMPOZYUM İKİ SEÇKİ
Ana sergi dışında neler sanatseverleri bekliyor?

Bienal kapsamında toplamda 10 sergi yer alıyor. Bu sergiler, paralel etkinlikler olarak değil, tamamen bienalin bir parçası olarak düzenleniyor. Bienalin onur konukları arasında Güngör Güner, M. Tüzüm Kızılcan ve Arek Szwed’in eserleri, sanatseverlerin bu sanatçıları daha yakından tanımasına olanak sağlıyor. Üç küratör olarak, biz de kendi çalışmalarımızı sergiliyoruz. Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi’nin etkileyici dış mekanı Mancınıkhane, bu yıl da iki önemli koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Sergide, Türkiye’nin iki önemli seramik sempozyumu olan Hacettepe Üniversitesi Macsabal Sempozyumu ve Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu’nda Türk ve yabancı sanatçılar tarafından üretilen eserlerden birer seçki yer alıyor. Türkiye Seramik Federasyonu’nun Türk ve yabancı sanatçıların eserlerinden oluşan koleksiyonunda, “Fantastik Çaydanlıklar” Akeramos Sanat Merkezi’nde sergileniyor. Bu eserler, artık sadece içecek servis etmeye yarayan basit nesneler olmaktan çıkıp, adeta birer heykel haline gelmiş durumda. 5 bin yıllık bir objenin kolektif imajının nasıl çeşitlendirilebileceğini gözler önüne seriyor.

Bursa Arkeoloji Müzesi’nde Anma Sergisi

Bursa Arkeoloji Müzesi’nde bu yıl yitirdiğimiz değerli sanatçı Ayfer Karamani’nin anısına düzenlenen seramik heykel sergisi, sanatçının eserlerini müzenin koleksiyonundaki diğer heykellerle bir araya getiriyor. Bu sergi, hem geçmişe bir saygı duruşu hem de sanatın sürekliliğini vurgulamak adına önemli bir adım.

Bienale Dahil Olanlar…

Bin yıllık seramik geçmişiyle ünlü İznik, bu yıl bienale katılarak İznik Müzesi’nde çini sanatçılarının eserlerinden oluşan bir sergi açtı. Bu sergide, İznik çinisini biçim, desen, renk ve sırlarıyla yaşatan geleneksel eserler bir araya gelirken, İznik çinisi üzerine yapılan çağdaş yorumlar da sergileniyor.