Amerikalılar, 2024 ABD başkanlık seçimleri için sandık başına giderken, Kamala Harris ve Donald Trump arasındaki Beyaz Saray mücadelesinde sona yaklaşılıyor. Seçim slogansı, söylem ve sosyal medya, birçok seçmenin kararında belirleyici bir rol oynarken, belirsizlik içinde kalan seçmenler her iki adayın vaatlerine odaklanıyor. Peki, bu vaatler neler? İşte detaylar:
EKONOMİ
Kamala Harris, Amerikalıların gıda harcamalarını azaltmayı hedeflediğini belirterek, bu amaca ulaşmak için bakkaliye fiyatlarındaki rekabet eksikliğini gidermek üzere yasaklamalar getireceğini ifade etti. Ayrıca, ilk kez ev sahibi olacak bireylere destek sunmayı ve asgari ücreti artırarak konut maliyetlerini düşürmeyi planladığını vurguladı. Vergilendirme konusunda ise, büyük şirketlerin yanı sıra yılda 400 bin dolar kazanan yüksek gelirli bireylerin vergi oranlarını artırmayı düşündüğünü açıkladı. Ayrıca, sermaye kazançları vergisini yükseltmeyi ve ekonomik zorluk yaşayan ailelere yardım etmek amacıyla çocuk vergi kredilerini genişletmeyi vaat etti.
Donald Trump ise, ‘enflasyonu sona erdireceğini’ ve ‘Amerika’yı tekrar ekonomik olarak güçlendireceğini’ iddia ederek, daha fazla petrol üretiminin bu hedefe ulaşmada önemli bir rol oynayacağını belirtti. Biden yönetiminin faiz oranları üzerindeki etkisizliğini eleştirerek, daha düşük faiz oranları getireceğini de öne sürdü. Vergi indirimleri vaadinde bulunarak, bunların büyüme ve ithalat vergileriyle finanse edileceğini ifade etti.
KADIN HAKLARI
Harris, kampanyasında kürtaj haklarını ön plana çıkararak, kadınların bedenleri üzerinde karar verme hakkına sahip olduklarını savundu. Bu hakların ABD yasalarına entegre edilmesi için yasal düzenlemeler yapmayı vaat etti. Öte yandan, Trump, daha önce 20 eyaletteki katı kürtaj yasalarının oluşturulmasına katkı sağlayan Yüksek Mahkeme yargıçlarını atamış olsa da, bu seçim sürecinde ulusal bir kürtaj yasağı talep etmeyeceğini söyledi. Ayrıca, kadınlara ücretsiz tüp bebek hizmeti sunulması için de çabalarını artırmayı planlıyor.
DIŞ POLİTİKA
Harris, ABD’nin NATO’ya olan bağlılığını vurgulayarak, uluslararası işbirliğine dayalı bir yaklaşım benimseyeceğini belirtti. Biden yönetiminin Ukrayna’ya sağladığı desteği sürdüreceğini ve Ortadoğu’da ateşkes çağrısında bulunacağını dile getirdi. Trump ise, ABD’nin Ukrayna’nın Rusya ile olan çatışmasına yaklaşımını gözden geçireceğini ve bu çatışmayı sona erdireceğini belirtti, ancak bunu nasıl gerçekleştireceğine dair somut bir plan sunmadı. Ortadoğu’daki çatışmalarda ise, Trump, İsrail’in yaklaşımlarını eleştirerek, Filistin lehine protesto eden yabancı öğrencilere vize kısıtlamaları getirilmesini destekledi.
GÖÇ
Harris, ABD-Meksika sınırı konusundaki durumu denetleyeceğini ve sınırı geçen kişileri istismar eden insan kaçakçılarına karşı sert önlemler alacağını belirtti. Son yıllarda ABD’ye geçişlerin artmasına rağmen, seçim dönemine yaklaşırken bu sayının en düşük seviyeye gerilediği gözlemleniyor. Trump, Meksika sınırına duvar inşasını tamamlayacağını ve ülke tarihindeki en büyük sınır dışı etme planını hayata geçireceğini ifade etti. Ayrıca, düzensiz göçle ilişkili olarak, çoğunluğu Müslüman olan bazı ülkelerden gelen kişilerin ABD’ye girişini yasaklayacağına dair açıklamalarda bulundu.
ÇEVRE
Harris, hidrolik kırma yasağı ve elektrikli araçların desteklenmesi gibi çevre dostu politikaları savunurken, Biden yönetimi döneminde ABD’nin rekor seviyede petrol ve gaz üretiminde bulunduğunu belirtti. Biden, fosil yakıtlardan uzaklaşmak ve yenilenebilir enerjiye yatırım yapmak amacıyla Enflasyon Azaltma Yasası’nı imzaladı. Trump ise, iklim değişikliğini ‘pahalı bir aldatmaca’ olarak tanımlarken, ABD vatandaşları için temiz hava ve su sağlama taahhüdünde bulundu. Biden yönetiminin çevre düzenlemelerini artıran yasalarını iptal edeceğini söyleyen Trump, rüzgar enerjisine de karşı çıktığını ifade etti.
SİLAH KULLANIMI
Harris ve başkan yardımcısı adayı Tim Walz, silah sahibi olduklarını belirtirken, okul saldırıları gibi silahlı şiddeti önlemek için daha sıkı silah kontrolü çağrısında bulundular. Harris, silah alım sürecinde geçmiş kontrollerin genişletilmesi ve saldırı tüfeklerinin yasaklanması gerektiğini savundu. Trump ise, silah yasalarında herhangi bir değişiklik yapma niyetinde olmadığını, mevcut yasaları olduğu gibi kabul ettiğini açıkladı.
