
Göztepe’nin Deplasman Fobisi Sürüyor
Trabzonspor’u geçtiğimiz hafta, daha 28. dakikada 10 kişi kalmasına rağmen evinde taraftarının büyük desteğiyle 2-1 mağlup eden Göztepe, bu hafta yine hayal kırıklığına uğradı. Sarı-kırmızılıların deplasman performansı, beklenenin çok altında kaldı. Öne geçtiği Gaziantep FK karşısında 2-1 yenilerek evine dönen takım, son 5 maçta yalnızca 2 puan toplayabildi. Bu durum, Avrupa hedefi bulunan bir takım için son derece olumsuz bir tablo oluşturuyor.
Elbette; kırmızı kart cezalısı Dennis, sarı kart cezalısı Solet, sakat olan Doğan ve Romulo’nun eksiklikleri Göztepe için büyük bir handikap. Ancak, teknik direktör Stoilov’un bu gibi durumlarda geniş kadronun avantajını kullanarak eksiklikleri olabildiğince hissettirmemesi bekleniyor. Peki, o kadar geniş kadro neden oluşturuluyor? Stoilov’a bir eleştirim de şu: 3-5-2 dizilişi ile oynamaya karar vermişken, iç saha maçlarında bu sistem oturmuşken, deplasmanda kadrodaki eksiklikleri dikkate alarak farklı bir taktiğe geçmeyi düşünmeliydi.
İlk Yarıda Göztepe’den Beklenen Performans Yoktu
Maçın ilk yarısında Göztepe, beklenen karakterini sahaya yansıtamadı. Orta saha mücadelesinin ağır bastığı bu bölümde, sarı-kırmızılıların tek gol pozisyonu, sağdan gelen ortada Bokele’nin kafa vuruşuyla üstten dışarı gitmesi oldu. Ev sahibi Gaziantep ise Göztepe kalesine beş kez tehlikeli geldi. Maçın başında kale içine uzatılan topa yetişemeyen Gaziantep forvetinin şansı yaver gitmedi. 30. dakikada Halil’in etkili yerden şutu Lis tarafından bacaklarıyla çıkartıldı. Ardından Mustafa’nın çaprazdan uzak köşeye giden nefis şutu ise az farkla dışarı gitti.
İkinci Yarıda Göztepe Daha Etkiliydi, Ama Sonuç Kötü Oldu
İkinci yarıda daha derli toplu bir Göztepe izledik. 56. dakikada Hugo’nun şutunu kaleci kurtardı. Nihayet 64. dakikada mükemmel bir duran top organizasyonu ile Göztepe aradığı golü buldu. Tijaniç, orta yapmak yerine topu Ahmet’e yuvarladı ve Ahmet, nefis bir vuruşla uzak köşeye gönderdi; 1-0. Golden sonra Göztepe, sahada asıl kimliğini sergileyerek ataklarını sürdürdü. Fofana’nın yerine oyuna giren Matsuki’nin ceza alanı içinden şutunu kaleci çıkardı. Bir dakika sonra Tijaniç’in denemesi de kalecide kaldı. 73. dakikada Juan’ın kafa vuruşu az farkla dışarı gitti. 74. dakikada ise Tijaniç’in mükemmel asistinde topla buluşan Juan’ın plasesi kalecinin ellerinde eridi.
Göztepe’nin, 15 dakika süren baskılı ve önde oynadığı bölümden sonra ev sahibi Gaziantep dengeyi sağladı. 77. dakikada Lungoyi, Ahmet’in güzel golüne yanıt vererek defansın arasından uzak köşeye yaptığı vuruşla Lis’i avladı ve skoru 1-1’e getirdi. 81. dakikada Nazım’ın inanılmaz hatasıyla penaltıya sebep oldu; kademedeki Heliton’a rağmen ceza alanına giren rakip oyuncunun üzerine yıkıldı. Solescu’nun penaltı vuruşu gol oldu ve Göztepe, 77. dakikaya kadar önde götürdüğü maçta geriye düştü. 90+5’te Juan’ın altı pastan vuruşu ise minare gibi uçtu, bu da Göztepe’nin son vuruş kalitesinin artırılması gerektiğini gösteriyor. Stoilov’un, eski bir forvet olarak bu duruma müdahale etmesi gerekiyor. Ayrıca, Lis’in topları bloke edemediği durumlarla ilgili çalışma yapılması şart.
Göztepe’nin Avrupa Hedefi İçin İstikrar Şart
Sonuç olarak, iki hafta önce belirttiğim gibi Göztepe; bir ileri, bir geri… Mehteran yürüyüşü gibi. 4-5. sıralar için iki-üç maçlık bir seri yakalamak şart. Deplasmanda da en az 5 maçta 5 puan ortalaması tutturulması gerekiyor. Umarım Stoilov, eksiklikleri dikkate alarak ve maça göre farklı dizilişler düşünerek takımı istediği rotaya sokar. Göztepe’nin 100. yılında Avrupa hedefi çok yerinde; fakat bunun için sıkı bir çalışma gerekecek.