Çin, Nadir Bir Mahkum Değişimi ile Üç ABD Vatandaşını Serbest Bıraktı

Üç ABD vatandaşı, Pekin ve Beyaz Saray arasında yapılan nadir bir mahkum takası sonrasında birkaç yıl hapis yattıktan sonra evlerine dönüyor.

Çin hükümeti, Perşembe günü ABD’nin mahkumlar karşılığında dört kişiyi Çin’e geri gönderdiğini, bunlar arasında ‘siyasi amaçlar’ için tutuklandığını söylediği üç Çin vatandaşı ve Pekin’in suç işlediği iddia edilen bir kişiyi de içeren bir takas olduğunu açıkladı.

Çin’de serbest bırakılan ABD vatandaşları Mark Swidan, Kai Li ve John Leung olarak tanımlandı. Swidan, Çin’de uyuşturucu suçlamasıyla ölüm cezasıyla karşı karşıya kalırken, Li ve Leung casusluk suçlamasıyla hapis cezasına çarptırılmıştı.

Üçü de ABD hükümeti tarafından ‘yanlış bir şekilde tutuklanmış’ olarak belirlendi.

“Yakında geri dönecekler ve yıllar sonra ilk kez aileleriyle bir araya gelecekler,” diye belirtti Beyaz Saray bir açıklamada.

Çin Dışişleri Bakanlığı, Perşembe günü üç Çin vatandaşının Çin’e geri döndüğünü doğruladı ve ülkenin “ABD’nin Çin vatandaşlarını baskı ve zulme tabi tutmasını” karşı olduğunu ekledi.

Serbest bırakılmaları, Kaliforniya’dan bir Hristiyan pastörün, sözleşme dolandırıcılığı suçlamasıyla neredeyse 20 yıl hapis yattıktan sonra Çin hapishanesinden serbest bırakılmasından birkaç ay sonra gerçekleşti.

Nadir anlaşma

Çin’de tutuklu bulunan ABD vatandaşlarının serbest bırakılması, ABD ve Çin arasındaki görüşmelerde yıllardır öncelikli bir konu olmuştur; bu ay, ABD Başkanı Joe Biden’ın Peru’daki zirvede Çinli muhatabı Xi Jinping ile bu konuyu gündeme getirmesi gibi.

Çarşamba günü gelen habere yanıt olarak, ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD vatandaşlarının Çin’i ziyaret ederken seyahat uyarısını düşürdü.

Hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi partilerden senatörler, takas haberini kutladı.

Demokratik Senato Çoğunluk Lideri Chuck Schumer, Li’nin serbest bırakılması için yıllarca çalıştığını belirterek, “Bir gün Bay Li’nin evine döneceğine asla inanmayı bırakmadık” şeklinde bir açıklama yaptı.

Li, bir Çinli göçmen, Eylül 2016’da Şanghay’a uçtuğunda gözaltına alındı. Devlet sırlarını FBI’a sağlamakla suçlandı ve 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Çarşamba günkü gelişme, Çin hükümetinin, gelecek yıl Ocak ayında başkanlık koltuğunu devralacak olan Donald Trump’tan önce, giden Biden yönetimi ile etkileşime girmeye istekli olduğunu gösteriyor.

ABD ve Çin yıllardır ticaret, insan hakları ve güvenlik konularında anlaşmazlık içinde olsalar da, Trump kendini bu ülkeye karşı özellikle sert bir tutum sergileyen biri olarak konumlandırdı.

İlk döneminde, Çin’e karşı ticaret ve diplomasi alanında önemli adımlar attı ve bu politikasını sürdüreceğini vaat etti.

Pazartesi günü, Truth Social platformunda Çin’e kapsamlı yeni tarifeler uygulama tehdidinde bulundu; bu durum, iki ülkenin yakında tedarik savaşına girebileceği endişelerini artırdı ve bu durum, uluslararası ekonomi için büyük sorunlar yaratabilir.