ABD’li doktor Christopher Kerr, kariyerinde dönüm noktası olan bir olayla karşılaştı. Nisan 1999’da, 70 yaşındaki hastası Mary, ölmeden önce hastanede tuhaf davranışlar sergilemeye başladı. Kerr, bu olayın ardından ölmek üzere olan insanların tecrübelerini araştırmaya başladı.
Kerr’e göre, hastalar ölüm yaklaştıkça hayatlarındaki önemli anları tekrar yaşayabiliyor, yıllar önce kaybettikleri sevdikleriyle iletişim kurabiliyor ve huzura kavuşabiliyorlar. Bu tecrübeler, hastalar için gerçek ve yoğun duygusal hisler yaratıyor.
Ölümle Yüzleşme ve Rüyalar
İnsanların yüzde 88’i ölümle yakın bir temas yaşadıklarında bu tür tecrübelerden en az birini yaşadığını belirtiyor. Kerr’in araştırmalarına göre hastaların üçte biri seyahat ettiğini, kaybettikleri kişilerle konuştuğunu veya geçmiş anıları canlandırdığını görüyor. Rüyalarında gördükleri genellikle hayatlarında önemli bir rol oynamış kişiler oluyor ve yaşamlarındaki yaraların da yansımaları görülebiliyor.
Özellikle çocuklar, gerçek ile hayal arasındaki sınırların bulanık olduğu yaşlarda bu tür tecrübeleri daha canlı bir şekilde deneyimliyorlar. Bu durum, yas sürecinde daha huzurlu olmalarını sağlayabiliyor.
