
Partenogenez kelimesi, Yunanca kökenli bir terim olup “bakire yaratım” anlamına gelir. Bu üreme biçiminde, bir embriyonun döllenmiş bir yumurtadan değil, döllenmemiş bir yumurtadan gelişmesi söz konusudur. Bu nedenle, anneden gelen genlerin eksik olduğu durumlarda, vücut bu durumu telafi etmek zorunda kalır. Partenogenez, otomiksis ve apomiksis olmak üzere farklı türlerde gerçekleşebilir.
Partenogenez Hangi Hayvanlarda Görülür?
Partenogenez, hayvanlar aleminde oldukça yaygın bir üreme yöntemidir. Özellikle arılar, su ayıları gibi omurgasızlar ve bazı balıklar, sürüngenler, kuşlar ve böcek türleri partenogenez yoluyla üreyebilir. Bazı türlerde dişilerin eşeysiz üreme yeteneği bulunurken, bazılarında ise eşeysiz üreme nadiren görülebilir. Laboratuvar koşullarında bazı türler üzerinde partenogenez indüklenmiş olup yapay olarak da gerçekleştirilebilir.
Partenogenez, bazı türlerde doğal bir üreme mekanizması olarak karşımıza çıkar. Örneğin, Kuzey Karolina’da bulunan bir akvaryumda dişi bir vatozun erkek katılımı olmadan hamile kalması, doğal bir partenogenez örneği olabilir. Benzer şekilde, hayvanat bahçelerinde timsahlar ve akvaryum köpekbalıklarında da partenogeneze rastlanmıştır.
İnsanlar üzerinde yapılan araştırmalar ise, memelilerdeki genetik süreçlerin partenogenezi engellediğini göstermektedir. İnsanlarda partenogenezle üreme gerçekleşemez. Ancak, nadir durumlarda yumurtalıkta teratoma oluşumu gibi oositin kendiliğinden partenogenetik gelişimi meydana gelebilir.