Rus gemileri limana demir attığında, Kanada Savunma Bakanı Bill Blair, Kanada’nın en modern savaş gemisi HMCS-M. Brooke’nin Küba’ya ilk ziyaretini duyurdu. Bu diplomatik ziyaret, Kanada’nın askeri gücünü ve bağlılığını göstermek adına önemliydi.
HMCS-M. Brooke, Kanada’nın Britanya Kralı’na bağlılık yemini ettiği His Majesty’s Canadian Ships (HMCS) sıralamasında yer alıyordu. Gemiler, Rus fırkateyninin limanda demirlemesiyle birlikte bölgede güvenliği sağlamak için harekete geçti.
Kanada’nın NATO üyesi olarak bölgesel güvenliğe katkı sağlama taahhüdü, HMCS-M. Brooke’nin Küba ziyaretini daha da önemli kılıyordu. ABD’nin USS Helena denizaltısı da Kanada savaş gemisine eşlik ederek bölgedeki güvenlik önlemlerine destek veriyordu.
Kanada ve Küba İlişkileri
Kanada’nın Küba’ya savaş gemisi göndermesi, iki ülke arasındaki uzun tarihi ilişkilere dayanıyordu. Kanada, Sovyet füze krizi sırasında da aktif rol almış ve o dönemde de Küba’ya destek olmuştu.
Ayrıca Kanada, Küba’ya karşı ABD’nin uyguladığı ambargoya katılmamış ve adanın izole edilmesini engellemişti. Bu durum, Kanada’nın ticari ve sivil ilişkiler açısından Küba’ya olan desteğini gösteriyordu.
Graham Greene ve “Havana’daki Adamımız”
İngiliz yazar Graham Greene’in “Havana’daki Adamımız” adlı romanı, harika bir casusluk parodisi olarak bilinir. Roman, Havana’da geçen komik ve heyecan dolu bir hikayeyi anlatır.
Romanın film uyarlaması, Havana’da çekilmiş ve casusluk temasını eğlenceli bir şekilde işlemiştir. Filmdeki unutulmaz sahnelerden biri, elektrikli süpürge satıcısının CIA’ya uyduruk bilgiler satmaya çalışırken yaşadığı maceralardır.
Kanada ve ABD donanmalarının Rus gemilerini izlemesi, adeta bir casusluk oyununun parçası gibi görünüyordu. Tıpkı satrançta olduğu gibi stratejik hamlelerle ilerleyen diplomatik ilişkiler, büyük bir dikkatle takip ediliyordu.
