Bilim ve Teknolojideki Son Gelişmeler

Bilim ve Teknolojideki İlerlemeler

Bilim ve teknoloji alanındaki yenilikler, evrenin derinliklerindeki gizemleri aydınlatmanın yanı sıra, insanlık için önemli sorunlara da çözümler sunmaya devam ediyor. Uzay teknolojisindeki gelişmeler arasında, Türkiye’nin Türksat 6A uydu projesi önemli bir yer tutuyor. Türksat 6A, 9 Temmuz’da ABD’nin Florida eyaletindeki Cape Canaveral fırlatma merkezinden, SpaceX firmasının Falcon 9 roketiyle başarıyla uzaya gönderildi. Bu başarıyla birlikte Türkiye, kendi haberleşme uydusunu üretebilen ve uzaya gönderebilen 11 ülke arasında yer aldı. Böylece, uzaydaki aktif uydu sayısı 9’a yükselirken, Türkiye’nin bu tecrübesi sayesinde uydu ihracatçısı konumuna gelmesi bekleniyor.

Öte yandan, ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) tarafından geliştirilen James Webb Uzay Teleskobu, 326 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan iç içe geçmiş iki galaksiyi görüntülemeyi başardı. Bu galaksiler, Penguen NGC 2936 ve Yumurta NGC 2937 olarak adlandırılıyor ve NASA’nın açıklamasına göre, bu galaksiler on milyonlarca yıldır etkileşim halindeler ve birleşerek tek bir galaksi haline gelecektir.

Sağlık Alanında Önemli Gelişmeler

Sağlık alanındaki gelişmeler de oldukça dikkat çekici. Ampute bireylerin, sinir sistemi merkezli teknoloji kullanılarak geliştirilen biyonik bacak sayesinde doğal yürüme hızlarını geri kazandıkları gözlemlendi. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada, biyonik bacak kullanan kişilerin, standart protez kullananlara göre %41 daha hızlı hareket ettikleri ve dans etme ile koşma gibi aktivitelerde de başarılı oldukları tespit edildi. Bu araştırma, biyonik bacakların kaslara yerleştirilen sensörler aracılığıyla hareket kabiliyeti kazandığını ve bu teknolojinin protez yapımında önemli değişiklikler yaratabileceğini ortaya koydu.

Temmuz ayında öne çıkan bir diğer bilimsel keşif, bilim insanlarının şimdiye kadar oluşturulan en detaylı beyin haritasını kullanarak kelimelerin anlamlarını belirleyen nöronları tespit etmeleri oldu. Yapılan incelemeler sonucunda, beyindeki prefrontal kortekste bulunan yaklaşık 300 nöronun, kelimelerin anlamlarına göre farklı tepkiler verdiği belirlendi. Deneklere dinletilen 450 kelime üzerinden yürütülen analizde, benzer anlamdaki kelimelere aynı nöronların tepki verdiği, ancak soyut kelimelere farklı nöron gruplarının yanıt verdiği ortaya çıktı. Bu bulgular, konuşma yetisini kaybetmiş bireylere yardımcı olabilecek yeni teknolojilerin ve beyin-bilgisayar arayüz cihazlarının geliştirilmesi için umut verici bir zemin oluşturuyor.

Temiz Su Kaynağı Arayışları

Havadan toplanan su, milyarlarca insana temiz içme suyu sağlayabilecek bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor. İçme suyu kaynaklarının azalması ve temiz su arayışlarının ön plana çıktığı günümüzde, ABD’de bilim insanları, havadaki su moleküllerini toplayarak içme suyuna dönüştürebilen bir cihaz geliştirdiler. Utah Üniversitesi mühendisleri tarafından tasarlanan bu cihaz, metal-organik yapıda higroskopik malzemeler kullanarak su buharını topladıktan sonra ısıtarak sıvı hale getiriyor. Bu teknoloji sayesinde, su kıtlığı yaşayan milyarlarca insana temiz içme suyu sağlanması hedefleniyor.

Hayvanlar Alemindeki Gelişmeler

Hayvanlar alemindeki yeni keşifler de bilim camiasının dikkatini çekiyor. Güney Amerika’nın Ekvador ülkesindeki Amazon Ormanları’nda yeni bir cam kurbağa türü keşfedildi. Bu keşif, Kutuku Sıradağları’nda gerçekleştiği için “Centrolene Kutuku” ismi verilen kurbağa, karın bölgesinin şeffaf olması ve iç organlarının görünmesi nedeniyle “cam” olarak adlandırılıyor. Cam kurbağalarının neslinin tehlike altında olduğu belirtilen araştırmalar sonucunda, Kutuku Sıradağları’nın korunması ve buradaki yasa dışı madenciliğin durdurulması çağrısında bulunuluyor.

Bu ayın diğer dikkat çekici gelişmelerinden biri ise, şempanzelerin kendi aralarındaki iletişim yapılarının insanlara benzerlik taşıdığına dair bulgular oldu. Bilim insanları, Uganda ve Tanzanya ormanlarındaki 5 vahşi şempanze topluluğundaki 250’den fazla şempanzenin iletişimlerini inceledi. Araştırma sonucunda, konuşma sırasının kendilerine gelmesini bekleyen ve sırayla konuşan şempanzelerin, bilgi alışverişinde bulunurken “hızlı tempolu dönüşler” yaptıkları, bazen de birbirlerinin sözünü keserek iletişim kurdukları gözlemlendi. Ayrıca, araştırmada şempanzelerin konuşurken jest ve mimik kullandıkları da vurgulandı.