11 Eylül saldırılarının mimarı olarak suçlanan Halid Şeyh Muhammed tüm suçlamaları kabul edecek

ABD Savunma Bakanlığı, 11 Eylül 2001 terör saldırılarını planlamakla suçlanan üç adamın duruşma öncesi anlaşma yaptığını duyurdu.

Halid Şeyh Muhammed, Velid Muhammed Salih Mübarek Bin Attaş ve Mustafa Ahmed Adam el-Havsavi, birkaç yıldır yargılanmadan Guantanamo Körfezi’ndeki ABD Deniz Kuvvetleri üssünde tutuluyor.

Suçlarını kabul edecekler ve karşılığında ölüm cezası riskinden kurtulacaklar.

Yetkililer tarafından itiraf anlaşmasının detayları henüz açıklanmadı. Ancak ABD medyasına göre Başsavcı Tümamiral Aaron Rugh, kurbanların ailelerine, olası bir ceza olarak ölüm cezasının kaldırılması karşılığında, 2.976 kişinin öldürülmesi de dahil olmak üzere, tüm suçlamaları kabul edeceklerini belirten bir mektupla anlaşmayı bildirdi.

Resmi dilekçelerin önümüzdeki hafta içinde açıklanması bekleniyor.

11 Eylül saldırıları, 1941’deki Pearl Harbour baskınından bu yana ABD topraklarında gerçekleşen en ölümcül saldırılar oldu. Bu saldırılar “Teröre Karşı Savaş”a ve Afganistan ile Irak’ın işgaline yol açarak hem Ortadoğu’yu hem de Amerikan toplumunu yeniden şekillendirdi.

Facianın arkasındaki beyin olarak görülen Halid Şeyh Muhammed, 2003 yılında Pakistan’da yakalanmış ve 2007 yılında ABD’de yasaklanana kadar su işkencesi gibi “gelişmiş sorgulama tekniklerine” maruz kalmıştı.

9/11 Families United’ın ulusal başkanı Terry Strada, çok sayıda hukuk davasından birinin duruşması için Manhattan federal mahkemesindeyken itiraf anlaşmasını öğrendi.

Strada, birçok mağdur ailesinin, adamların suçlarını kabul etmesini istediğini söyledi.

Senato Azınlık Lideri Mitch McConnell, sosyal medya platformu X’te Biden yönetimini eleştirerek anlaşmayı “hükümetin Amerika’yı savunma ve adalet sağlama sorumluluğundan iğrenç bir şekilde vazgeçmesi” olarak nitelendirdi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi, cumhurbaşkanlığı ofisinin anlaşmadan haberdar olduğunu ancak müzakerelere katılmadığını bildirdi.

16 yılı aşkın süren kovuşturma çalışmalarının ardından varılan bu anlaşma, 11 Eylül saldırılarıyla ilgili uzun süredir ertelenen adalet arayışında önemli bir adım teşkil ediyor.