Aile Sağlığı Merkezleri ve Koruyucu Sağlık Hizmetleri

Aile Sağlığı Merkezlerinin Rolü

İzmir İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkan Yardımcısı Dr. Metin Kızılelma, aile sağlığı merkezlerinin koruyucu sağlık hizmetleri sunmak amacıyla kurulduğunu ifade etti. Bu merkezlerin temel işlevi, anne, bebek ve çocuklara yönelik sağlık hizmetlerini sağlamaktır. Gebeliğin planlanmasından itibaren, anne ve bebek sağlığı açısından tüm hizmetlerin ücretsiz bir şekilde sunulduğunu vurgulayan Dr. Kızılelma, bebeklerin doğduğu andan itibaren metabolik ve genetik hastalıklar yönünden tarandığını ve bağışıklama hizmetleri için aşılama programlarına alındığını belirtti.

Yenidoğan Tarama Programı

Dr. Kızılelma, yenidoğan tarama programı ile taranan hastalık sayısının altıya çıktığını ve bunlar arasında en çok bilinenin SMA (Spinal Müsküler Atrofi) hastalığı olduğunu kaydetti. Yenidoğan tarama programı kapsamında taranan hastalıklar şunlardır:

  • Fenilketonüri
  • Hipotiroidi
  • Biyotinidaz eksikliği
  • Kistik fibrozis
  • Konjenital adrenal hiperplazi
  • SMA

Bebeğin topuğundan alınan birkaç damla kan ile bu altı hastalığa karşı tarama yapıldığını belirten Dr. Kızılelma, erken tanı konulmasının çocuğun gelişiminin olumsuz etkilenmesini engellediğini ifade etti. “Bu bütün ailelere sunulan bir hizmettir ve mutlaka yapılmasını öneriyoruz. Yüzlerce, hatta binlerce bebek, erken müdahale sayesinde sağlığına kavuşabiliyor. Alınacak önlemler bellidir; bazılarına diyet, bazılarına tedavi programları uygulanmaktadır. Ama erken yakalandığında çocuğun sağlığının olumsuz gelişmesi tamamen engellenmiş oluyor,” diye ekledi.

Sağlıklı Bireylerin Dünyaya Gelmesi İçin Önlemler

SMA hastalığı ile ilgili olarak, bebeklerde topuktan alınan kanla tarama yapıldığını belirten Dr. Metin Kızılelma, 2021 yılının aralık ayından itibaren evlenecek çiftlerin de tarandığını söyledi. “Taramaya erkekten başlıyoruz. Evlenmeden önce aldığımız kan örneğinin 3-4 gün içinde sonucunu veriyoruz. Eğer alınan kanda SMA taşıyıcılığı şüpheli çıkarsa, kadın eş adayından da kan alıyoruz. İkisi birden taşıyıcı çıkarsa, konu üzerine daha ciddi eğilmek gerekiyor. Ama tek taşıyıcı bile olsa mutlaka genetik kliniklerimizden hizmet alınması gerekiyor,” dedi. İzmir’de şimdiye kadar yapılan taramalarda taşıyıcı çiftlerin hastanelerin genetik birimlerine yönlendirildiği belirtildi. Dr. Kızılelma, bu hizmeti sunan birimler ile iş birliği içinde çalıştıklarını ve yönlendirdikleri çiftlerin hastalık riski olmadan sağlıklı bireylerin dünyaya gelmesi için gerekli önlemleri alabildiğini ifade etti.

Koruyucu Sağlık Hizmetleri ve Aşılamanın Önemi

Koruyucu sağlık hizmetlerinin önemini hatırlatan Dr. Kızılelma, bu hizmetleri sunanların sağlık sisteminin “gizli kahramanları” olduğunu belirtti. “Bu hizmetler, sağlık olumsuz etkilenmeden önce müdahale ederek, hastalıkların yayılmasını önler. Aşılama hizmetleri de bu çerçevede oldukça önemlidir. Ülkemizde yürütülen genişletilmiş bağışıklama programı, birçok aşı ile önlenebilir hastalığa karşı örnek gösterilebilecek bir programdır. 13 hastalığa karşı ücretsiz yaptığımız aşılarla binlerce çocuğu aşıyla önlenebilir hastalıklara karşı koruyoruz,” diye ekledi.

İzmir’de Kanser Erken Teşhis Hizmetleri

İzmir Sağlık Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Birimi’nde görevli Aile Hekimliği Uzmanı Müge Akiz, Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi’nin (KETEM) birinci basamakta koruyucu hizmetler verdiğini ifade etti. “2014 yılından beri bu uygulama başladı. Meme, rahim ağzı ve kolon kanseri taramaları yapılıyor. Sağlıklı ve hiç tanı almamış kişilerde bu taramaları yapıyoruz. Amacımız erken tespit etmek. İzmir’de şu an 15 noktada bu hizmet verilmektedir,” dedi. Aile hekimlerinin tarama için başvuran hastalar gerekli koşulları sağlıyorsa randevuları düzenleyip, burada mamografilerini çektirdiğini belirten Akiz, “Sonuçlar geldiğinde olası bir risk saptanırsa, ileri tetkik amacıyla referans hastanelere yönlendiriyoruz. Şimdiye kadar erken tanı yaptığımız çok sayıda hastamız oldu,” şeklinde konuştu.