
Bergama Atmaca Mahallesi’nde Roman Müziği
İzmir’in Bergama ilçesi, “Roman müziğinin kalbinin attığı yer” olarak tanımlanıyor. Bu mahallede, hemen hemen her evde müzikle uğraşılmakta; bu, hem geçim kaynağı hem de eğlence kaynağı olarak önemli bir yer tutuyor. Atmaca Mahallesi’nde bulunan Müzisyenler Kahvehanesi, yöredeki düğün ve eğlence etkinlikleri için hazırlanan müzisyenlerin buluşma noktası konumunda. Klarneti, davulu, darbukası, kanunu ve kemanı ile kahvehaneye gelen pek çok yerel sanatçı, görev aldıkları organizasyonlar için buradan yola çıkıyor.
Ferit Benli: Bir Müzik Hikayesi
Mahallede tanınan ve müzisyenlerin hocası olarak bilinen 58 yaşındaki Ferit Benli‘nin hikayesi de burada başlıyor. Henüz 8 yaşındayken babasından ritim dersleri alarak müziğe adım atan Benli, ilk enstrümanı olan trompetle müzik dünyasına giriş yaptı. Askerlik hizmetinin ardından klarnet çalmayı öğrenen Benli, bu alandaki yeteneği ile adından söz ettirmeyi başardı. Kendi mahallesinden yetişen ünlü klarnet sanatçısı Hüsnü Şenlendirici ve müzisyen Ömer Faruk Tekbilek ile birlikte, farklı üniversiteler ve kurumlarla yurt içi ve yurt dışında birçok konserde sahne aldı.
Belediye Bandosunun Şefi
Bergama Belediye Bandosu’nun şefliğini üstlenen Benli, aynı zamanda belediyenin eğitim merkezinde klarnet eğitimi veriyor. Oğlu ve torunuyla birlikte yöredeki düğünlerde de sahne alıyor. Oğlu ve torununun kendisine davullarıyla eşlik etmesi, Benli’yi daha da motive ediyor. Klarnetini konuşturarak izleyicileri mest eden Benli, müziği bir hayat tarzı olarak benimsiyor.
Müzik: Hayatın Nefesi
Ferit Benli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müziğin onun için nefes almak kadar önemli olduğunu, bu tutkuyu ölmeden bırakmayı düşünmediğini ifade ediyor. “Müzik benim için nefes demek, hayat, yaşam demek,” diyen Benli, müziğe olan bağlılığını şu sözlerle dile getiriyor: “İnanın bazen yoruluyorum. Önümüzdeki yıl yapmayacağım diyorum ama ayrılamıyorum. Dedem 78 yaşındaydı, hasta olmadan 2 gün önceye kadar kendi kendine çalıyordu. Herhalde biz de o yoldayız. Müziksiz yaşam bence yaşam değil. Tabii müzik ruhunu taşıyanlar için söylüyorum. Müzik bitti, hayat bitti.”
Sanatını Geçirirken
Ferit Benli, ailece düğünlerde çalmanın kendisini motive ettiğini, dedesinden aldığı sanatı torunlarına aktarmanın mutluluğunu yaşadığını belirtiyor. “Genelde oğlumla çalışıyorum. Davul ve klarnet çalıyoruz. Şimdi torun da yetişti. Onu hiç yanımdan ayırmıyorum. Ne görürse onu alacak çocuklar,” diyen Benli, torununa olan sevgisini ve ona olan inancını vurguluyor.
Müzik ve Rahatlama
Benli, müzisyenliğin “ruh ve gönül işi” olduğuna dikkat çekerek, kurs merkezinde iyi öğrencilerin yetiştiğini ve mahallede müzikle uğraşan kişilere hocalık yapmaya devam edeceğini belirtiyor. Enstrüman çalmanın insanı rahatlattığını vurgulayan Benli, “Başınız ağrıdığında müzikle uğraşın. Kavga edeceğinize, kahvehaneye gideceğinize gelin ders alın. Avrupa’da 20 yılım geçti. Orada herkes gitar ya da bir enstrümanı çalıp rahatlıyor. Herkes müzikle uğraşırsa hayat çok güzel.” şeklinde düşünüyor.
Cenk Benli: Aile Geleneği
Düğünlerde davul çalan 38 yaşındaki Cenk Benli, babası ve oğluyla aynı sahnede yer almanın kendisini mutlu ettiğini ifade ediyor. Çocukluğundan beri babasıyla düğünlere çıktığını ve hiç ayrılmadıklarını anlatan Benli, “Her günümüz beraber geçiyor. Oğlumu da yanımıza aldık. Daha eğlenceli olmaya başladı. O da öğrenmeye çalışıyor. Öğretmeye çalışıyoruz.” diyerek, aile geleneğinin devam edeceğine inanıyor.
Gelecek Nesil
Küçük davuluyla kalabalığın arasına girip vatandaşları eğlendiren 8 yaşındaki Ferit Benli ise “Çok iyi davulcular, klarnetçiler var. Dedem gibi olmak istiyorum. Çalışıp olacağız. Davula 4,5 yaşında başladım. Bu yaşa kadar davul çaldım. Kışın klarnete geçeceğim.” diyerek, müzik tutkusunu dile getiriyor.