Yeni Kaledonya’da Anayasal Reform Tartışmaları ve Yerli Halkın Tepkisi

Yeni Kaledonya’da Anayasal Reform Tartışmaları ve Olaylar

Fransız anakarasından yaklaşık 17 bin kilometre uzakta yer alan Yeni Kaledonya’da, Fransa hükümetinin yerli halk ile daha önce yaptığı anlaşmalara aykırı olan bir anayasal reformu yürürlüğe koyma çabaları, ülkeyi karıştırmaya devam ediyor. Hükümet, adaya gönderdiği yaklaşık 3 bin güvenlik görevlisi ile, yerli halkın seçimlerdeki etkisini azaltmayı hedefleyen bu reform girişimine karşı çıkan bağımsızlık yanlılarını bastırmak için çaba harcıyor. Olayların en son halkası, 15 Ağustos’ta güvenlik güçlerinin müdahale etmesi sonucu bir kişinin hayatını kaybetmesiyle yaşandı. Bu durumun ardından, Ada’daki Fransız Yüksek Komiserliği, ikinci bir emre kadar tüm okulların kapatıldığını duyurdu.

Mayıs ayından bu yana süren operasyonlar sonucunda 11 kişinin yaşamını yitirmesi, yerel halk arasında derin bir endişe ve huzursuzluğa yol açtı. Ayrıca, Ada’da 22.00-05.00 saatleri arasında uygulanan sokağa çıkma yasağı da 26 Ağustos’a kadar uzatıldı. Silah taşımak ve transferine ilişkin yasaklar ile alkol satış yasağı da uygulanmaya devam ediyor.

Yeni Kaledonya Sanayi ve Ticaret Odası (CCI) verilerine göre, derinleşen siyasi belirsizlik ve ekonomik zorluklar nedeniyle yılın başından bu yana adada yaşayan 6 bin kişi, Yeni Kaledonya’yı terketmiş durumda. Özellikle 13 Mayıs’ta başlayan olayların ardından, göç edenlerin sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre %200 oranında artış göstermiştir.

Pasifik Adaları Forumu’na üye ada ülkeleri liderlerinin öncülüğünde oluşturulan “Troyka misyonu”, bu ay sonuna kadar Yeni Kaledonya’ya giderek son dönemdeki olayların soruşturulmasını sağlayacak ve bağımsızlık yanlıları ile karşıtları arasında diyalog kurulmasına yönelik çalışmalar yapması bekleniyor. Bu durum, 26-30 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilecek Pasifik Adaları Forumu Zirvesi’nde de geniş bir şekilde ele alınacaktır.

Halk, Anayasal Reform Girişimine Karşı

Yeni Kaledonya’nın yerli halkı olan Kanaklar, Fransız hükümetinin önerdiği anayasal reform girişimini, 1988 yılında imzalanan Noumea Anlaşması’na aykırı buluyor. Bu anayasal değişiklik tasarısı ile hükümet, en az 10 yıldır adada yaşayan Fransızların yerel seçimlerde oy kullanmalarının önünü açmayı hedefliyor. 1998 yılında Noumea Anlaşması ile özerklik statüsü kazanan Yeni Kaledonya, bu anlaşma çerçevesinde yerli halkın kendi topraklarında azınlık statüsüne düşmesini önlemek amacıyla oy kullanma hakkını, sadece 1998’den önce adada ikamet edenler ve onların çocuklarıyla sınırlamıştı.

Adada daha önce 2018, 2020 ve 2021 yıllarında olmak üzere toplam 3 kez bağımsızlık referandumu yapılmış ve bu referandumlarda “hayır” oyu çıkmıştır. Bağımsızlık yanlısı olan Kanak Sosyalist Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLNKS), Fransa’nın seçimlerdeki etkisini protesto ederek, 2021 yılında yapılan referandumu boykot etmişti. FLNKS, referandumun Kovid-19 salgınının etkisinden daha uzak bir tarihte gerçekleştirilmesini talep etmişti.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, yerli halkın seçimlerdeki nüfuzunu azaltacak olan anayasal reform tasarısına karşı harekete geçen bağımsızlık yanlıları ile diyalog kurmak amacıyla 23 Mayıs’ta Yeni Kaledonya’ya gitmişti. Ancak burada gerçekleştirdiği temaslar sonrası, reform tasarısını geri çekmeyeceğini duyurdu. Daha sonra Macron, Fransız Ulusal Meclisi’nden geçen ancak henüz Senato’da oylanmayan anayasal reformu askıya almıştı. Bu reformun yürürlüğe girebilmesi için, Fransız Parlamentosu’nun iki kanadının bir arada toplandığı Kongre’de kabul edilmesi gerekmektedir.