
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı arasında imzalanan protokol sonrasında, İzmir’deki birçok okulun bahçesi ve spor salonları kiralanmak üzere ihaleye çıkarıldı. Bu duruma karşı çıkan Türkiye İşçi Partisi (TİP) İzmir İl örgütü, ihalenin yapılacağı İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
“İZMİR HEDEF HALİNE GELMİŞTİR”
Grup, “Okullar rant alanı değildir!” yazılı pankart açarak seslerini duyurdu. Açıklamayı okuyan TİP İzmir İl Örgütü Gençlik Sekreteri Emir Atacan, “AKP/Saray iktidarı, 22 yıldır kamusal alanları açgözlü sermayeye peşkeş çekmeye devam ediyor. Ülkenin geleceğini temsil eden çocuklarımızın eğitim aldığı okullar, rantçılar için yeni bir kazanç kapısı haline getirilmektedir. Okulların açılmasına az bir zaman kala, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 18 okulun bahçesini (otopark işletmesi), okul duvarlarını (bankamatik ve büfe), spor salonlarını ve halı sahalarını 5 yıllığına kiralamak için ihaleye çıkardığını duyurması, eğitimin nasıl ticari bir alan haline getirilmeye çalışıldığını gözler önüne seriyor. Bu süreç, Milli Eğitim Bakanlığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın imzaladığı ‘Mülkiyeti Hazineye Ait Olup Milli Eğitim Bakanlığına Tahsis Edilen Taşınmazlar Üzerinde Yer Alan Yerlerin Kiralanmasına Dair Bakanlıklar Arası İşbirliği Protokolü’ ile başlamaktadır. Seküler kimliği ile bilinen İzmir, bu tür uygulamalarla iktidarın hedefi haline getirilmiştir. Buradan bir kez daha sesleniyoruz: İzmir, dinci-piyasacı uygulamalarınızın pilot şehri olmayacak!” dedi.
GÜVENLİK ZAFİYETİ
Emir Atacan, “Saray iktidarı, daha önceki yıllarda yaşanan yolsuzluklar ve güvenlik sorunları nedeniyle iptal edilen kiralama ihalesini, 2021 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Strateji Genel Müdürlüğü’nün aldığı karara rağmen yeniden gündeme getiriyor. MEB, çocuklarımızın eğitim aldığı okulları, rant uğruna güvensiz hale getirmekte ısrarcı. Çocuklarımızın günlerinin büyük bölümünü geçirdiği bu alanlar, onların duygusal ve sosyal gelişimi açısından kritik öneme sahiptir. Bu alanlarda yapılacak en ufak bir değişiklik bile, onların rutinlerinin bozulmasına ve güvenliklerinin tehlikeye girmesine yol açabilir. Özellikle İnönü Lisesi ve Atatürk Lisesi gibi yatılı öğrenci barındıran okulların kiraya verilmesi, güvenlik zafiyetlerinin sorumluluğunu kim alacak? Türkiye, nitelikli eğitimde OECD ülkeleri arasında sondan dördüncü sıradayken, kamusal eğitim alanlarını ranta açarak bu durumu nasıl düzelteceksiniz?” ifadelerini kullandı.
“YENİDEN KİRALANMASINA NASIL KARAR VERDİNİZ?”
Okulların kamusal bir alan olduğunu ve buralarda bilimsel, eşit, ücretsiz ve güvenli eğitim sağlamak Milli Eğitim Bakanlığı’nın anayasal sorumluluğu olduğunu belirten TİP’li Atacan, “Okulların hiçbir mekanının satılamayacağı ve kiralanamayacağı açıktır. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne soruyoruz: 2021 yılında güvenlik gerekçesiyle son verilen bu uygulamaya, hangi güvenlik önlemleriyle yeniden karar verdiniz? İhale ilanında, kötü niyetli kişileri eleyecek özel bir kısıtlama neden bulunmuyor? Saray Rejimi, iktidara geldiği günden bu yana eğitim sistemini çökertmek ve özelleştirmek için her türlü yöntemi deniyor. Müfredat değişiklikleri, devlet okullarına ayrılan payların düşürülmesi, denetimsiz ve güvensiz binalar, gerekli materyallerin sağlanmaması gibi uygulamalarla velileri, çocuklarının eğitimi için özel okullara yönelmeye mecbur bırakıyor. Bu ihale talanı, çocuklarının nitelikli kamusal eğitim almasını isteyen velileri vicdanlarıyla bütçeleri arasında çaresiz bırakmaktadır” şeklinde konuştu.
“EĞİTİM ALMA HAKKI GASP EDİLİYOR”
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’ndaki “Komisyonlar, gerekçesini belirtmek suretiyle ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir” maddesini hatırlatan Emir Atacan, “Buradan İzmir İl Milli Eğitim Müdürü’ne sesleniyoruz; elinizde bulunan bu ihaleyi, çocuklarımızın güvenli kamusal alanlarda eğitim alma hakkını gasp etmemek için derhal durdurun! Tüm İzmirli yurttaşlarımızı, çocuklarımızın geleceğine ve okullarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi.