Lübnan’daki Saldırılar ve Son Gelişmeler
Olay yerine ait video görüntülerinde, bir yerleşim bölgesinde ağır hasar oluştuğu gözlemlenirken, Lübnan sağlık bakanlığı saldırıda üç kişinin hayatını kaybettiğini doğruladı. İsrailli bir güvenlik kaynağı, İsrail Ordu Radyosu‘na verdiği demeçte, hedefin Temmuz ayında Beyrut’ta düzenlenen bir saldırıda üst düzey Hizbullah lideri Fuad Şükr‘ün öldürülmesinden bu yana örgütün ikinci adamı konumunda olan İbrahim Akil olduğunu bildirdi. Bu iddiaları içeren haberleri duyuran Middle East Eye, Akil’in akıbeti hakkında kesin bir bilgiye sahip olmadığını belirtti.
İsrail, bu hafta içinde Lübnan’a iki büyük çaplı saldırı gerçekleştirdi. İlk olarak, Hizbullah’a ait bubi tuzaklı çağrı cihazları ve telsizlerin patlatılmasıyla başlayan saldırılar, ardından hava bombardımanlarıyla devam etti. Bu patlamalar sonucunda, aralarında iki çocuğun da bulunduğu en az 37 kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin ise ağır yaralandığı bildirildi.
İlk Saldırı ve Misilleme
Hizbullah örgütü, örgüt mensuplarına ait çağrı cihazlarının eş zamanlı olarak patlatılmasının ardından 19 Eylül’de yaptığı açıklamada, “Ezeli düşmana yönelik ilk yanıtımızda, İsrail topçu mevzilerine roketlerle saldırdık” ifadelerine yer vermişti. Hizbullah daha önce yaptığı açıklamalarda, Gazze’deki Hamas’a destek vermeye devam edeceğini vurgulayarak, ‘misilleme’ sözü vermişti. Ayrıca, “Savaşçılarımızı kanlar içinde bırakan, ‘çağrı cihazı katliamına’ en sert şekilde yanıt vereceğiz” ifadeleri de dikkat çekmişti.
İsrail Ordusunun Bölgeye Sevkiyatı
Öte yandan, İsrail ordusunun Lübnan’da yaşanan patlamaların ardından Hizbullah ile yaşanan gerilimin artmasıyla birlikte özel bir tümeni kuzey bölgesine konuşlandırdığı bildirildi. Yerel basında çıkan haberlere göre, İsrail ordusunun 98. Tümeni, ülkenin kuzeyine gönderildi. Bu tümenin paraşütçü ve komandolardan oluşan 10 ila 20 bin arasında asker barındırdığı ifade edildi. Kuzey bölgeye kaydırılan tümenin, Gazze Şeridi’ne düzenlenen saldırılarda da görev aldığı kaydedildi.
Büyük Savaşa Doğru?
Geçtiğimiz Ekim ayında Gazze’de patlak veren çatışmalardan bu yana, İsrail ordusu ve Hizbullah örgütü arasında sınır çatışmaları yaşanmış durumda. Bu durum, “ABD ve İran’ı da içine çekebilecek geniş ölçekli bir Orta Doğu savaşının” riskini akıllara getiriyor. Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, İsrail’i birçok cephede gerilimi tırmandırarak Orta Doğu’yu bölgesel bir savaşın eşiğine getirmekle suçladı.
Carnegie Ortadoğu Merkezi’nden Mohanad Hage Ali ise konuyla ilgili değerlendirmesinde, “Hizbullah topyekûn bir savaştan kaçınmak istiyor. Hala da kaçınmak istiyor. Ancak olayın boyutu, aileler ve siviller üzerindeki etkisi göz önüne alındığında, daha güçlü bir karşılık verilmesi için baskı oluşacaktır” şeklinde konuştu.
