BM Güvenlik Konseyi’nde Ukrayna ve Gazze Üzerine Tartışmalar

BM Güvenlik Konseyi’nde Ukrayna Üzerine Toplantı

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, “Ukrayna’da barış ve güvenliğin sağlanması” konulu önemli bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda söz alan Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın, BM şartları ve uluslararası barış ile güvenlik ilkelerine açıkça karşı olduğunu ifade etti. Bu durumun, gelecekte ders kitaplarına girecek türden bir örnek teşkil edeceğini vurguladı. Blinken, ayrıca İran, Kuzey Kore ve Çin hükümetlerini de Rusya’ya askeri yardım ve teknolojik destek vermekle suçlayarak, bu desteklerin yalnızca Avrupa’da değil, aynı zamanda Indo-Pasifik ve Orta Doğu bölgelerindeki barış ve güvenliği de tehdit ettiğini savundu.

ABD’nin Ukrayna’ya sağladığı askeri yardımların, bahsedilen üç ülkenin Rusya’ya sağladığı yardımlardan farklı olduğunu belirten Blinken, “İkisi arasında derin bir fark var; Rusya saldırgan, Ukrayna ise kurban. Rusya fetih amacıyla savaşıyor, Ukrayna ise hayatta kalma mücadelesi veriyor” şeklinde ifadeler kullandı.

Rusya’dan ABD’ye Gazze Hatırlatması

Rusya’nın BM’deki Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, toplantıda ABD’ye yönelik önemli bir hatırlatma yaptı. Nebenzia, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü saldırıların devam ettiğini vurgulayarak, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Gazze’deki durumun “eşi benzeri” olmadığını ifade ettiğini hatırlattı. Nebenzia, Gazze’de yaklaşık 42 bin kişinin yaşamını yitirdiğini belirtti ve bu durumun ciddiyetine dikkat çekti.

Ayrıca, Gazze’de 300’e yakın insani yardım personelinin de saldırılardan etkilendiğini belirten Nebenzia, 2 milyon insanın yaşadığı bu bölgenin neredeyse tamamen yerle bir edildiğine işaret etti. Nebenzia, tüm bu olumsuzluklara rağmen, BM Güvenlik Konseyi’nin bir ateşkes sağlayamadığını, bunun ABD’nin daha önce 5 kez veto yetkisini kullanmasından kaynaklandığını ifade etti. Son olarak, Nebenzia, BM Güvenlik Konseyi’nin Ukrayna yerine Gazze’deki durumu üst düzey katılımla görüşmek üzere bir oturum düzenlemesi gerektiğini önerdi.