Öğretmenler ve Eğitim Sürecine Dair Eleştiriler
Özbay, “Bir ülkenin gerçek gücü, öğretmenine verdiği değerle ölçülür. Bu, sadece bir meslek kanunu değildir. Öğretmene gerektiğinde ‘Seni akademiden atarım’ diyen bu kanun, iktidarın mülakatla başaramadığı uygulamaları, yasayla gerçekleştirme çabasıdır. Buradan tüm eğitim fakültesi dekanlarına sesleniyoruz: Bu kanun, eğitim fakültelerinin değerini düşürmektedir. Bu kanun, ‘Benim adamım değilsen öğretmen olamazsın’ demektir. Biz eğitim fakültelerinden öğretmen olarak mezun olduk; okullar bizim çalışma alanlarımız, memurluk da bizim istihdam şeklimizdir.” dedi.
“BÖYLE EĞİTİM OLUR MU?”
Özbay’ın ardından Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak konuştu. Irmak, “4+4+4 ile başlayan, ardından ÇEDES ve MESEM ile devam eden, en son yeni müfredatla ve ÖMK ile taçlandırılmaya çalışılan bir eğitim süreci var. Bu süreci tarikatlar ve cemaatlerle birlikte yönetiyorlar. Öğretmenleri kontrol altına almaya çalışıyorlar. ÖMK adı altında getirilen bu ucube kanunla, kendi öğretmen kadrolarını yetiştirmeye çalışıyorlar. Eğitim emekçilerinin hiçbir haklı talebi, mevcut yasada yer almıyor. Okullarda kaos hakim; çocuklar okul dışına düşüyor, binlerce öğrenci öğretmensiz kalıyor… Bakan her gün bir yenilik açıklıyor. Böyle bir eğitim olabilir mi?” ifadelerini kullandı.
“EN ÖNEMLİ HİZMET İSTİFA ETMESİ”
Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Sekreteri Ali İhsan Hasanpaşaoğlu, “Mecliste görüşülmekte olan ÖMK, öğretmenlerin hiçbir ihtiyacını karşılamıyor. Eğitim, eğitimciler eliyle yürütülmek zorundadır. Asgari ücretin altında öğretmen çalıştıran MEB ile karşı karşıyayız. Öğretmenler, bir tost bile alacak durumda değiller. Bir buçuk yıldır bir öğretmen atamasını gerçekleştiremeyen bakan ile karşı karşıyayız. Biz kendisini Türkiye Cumhuriyeti’nin Milli Eğitim Bakanı olarak görmüyoruz. Biz Mustafa Kemal’in öğretmenleriyiz. Onlara da pabuç bırakmayacağız. Sayın Yusuf Tekin’i istifaya davet ediyoruz. Bakanın yapacağı en önemli hizmet, istifa etmesidir.” dedi.
“ÇALIŞMA BARIŞI BOZULMAKTA”
Anadolu Eğitim Sen Genel Başkanı Mehmet Alper Öğretici de, “Öğretmenin hiçbir hakkını gözetmeyen maddelerle Öğretmenlik Meslek Kanunu olmaz. Öğretmenler odasında çalışma barışı bozulmaktadır. Bugün ÖMK’deki eksiklikleri saymakla bitiremeyiz. Geleceğe umutla bakmak istiyorsak, öğretmenlerin sorunlarını çözmemiz gerekir.” diye konuştu.
“DÜĞME İLK BAŞTAN YANLIŞ İLİKLENMİŞTİR”
Teç-Sen Genel Sekreteri Salih Burçin Poyraz, “ÖMK, disiplin kanunu diyebileceğimiz bir forma bürünmüştür. Bu kanun teklifi ile eğitim çalışanları tamamen yok sayılmıştır. Mülakat sistemi kökleştirilmiştir. Ücretli ve sözleşmeli görev yapan eğitim çalışanlarının varlığı dahi göz ardı edilmiştir. Düğme ilk baştan yanlış iliklenmiştir.” ifadelerini kullandı.
“KABUL ETMİYORUZ”
Son olarak konuşan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali, “ÖMK’nin içeriği sendikamız tarafından, bugün yanına yaklaştırılmadığımız Milli Egemenlik Parkı’nda 52 gün boyunca tartışıldı ve eleştirildi. Öğretmen olarak görülmeyen özel sektör öğretmenleri, MEB’in birer personelidir. Bu ÖMK, yüzbinlerce öğretmenin asgari ücretle çalıştırılmasının önüne geçmiyor. ÖMK, öğretmenin kendi mesleki saygınlığını, bir grubun kendi çıkarları doğrultusunda kullanacağı bir yazılı belgedir. Biz bu yazılı belgeyi kabul etmiyoruz.” değerlendirmelerinde bulundu.
