Trump Hakkındaki İddianame ve Yargı Süreci
Wall Street Journal’ın haberine göre, dün Özel Yetkili Savcı Jack Smith ve ekibi tarafından kamuoyuna sunulan iddianamede, Yüksek Mahkemenin “başkanların anayasal yetkilerinin merkezinde yer alan resmi eylemler için geniş dokunulmazlık tanıyan” kararına rağmen, “işlediği suçların, temelde özel alana girmesi dolayısıyla” Donald Trump’ı yargılanmaya açık hale getirdiği belirtildi. Smith ve ekibinin hazırladığı iddianamede, eski Başkan Yardımcısı Mike Pence’in, 6 Ocak 2021’deki Kongre binası baskını sırasında, seçim sonuçlarının onaylanmasını ertelemediği için “Mike Pence asılsın” benzeri tehditlere maruz kaldığı, buna rağmen Trump’ın “Ne olmuş yani?” şeklindeki kayıtsız yorumunun dikkat çekici olduğu vurgulandı.
İddianamede, Trump’ın danışmanlarından birinin, eski Başkan’ın galip ilan edilmesini istediği sonuçlar ne olursa olsun, Michigan eyaletinin Detroit şehrinde birçok oy pusulasında Joe Biden’a destek verildiğini gördüğünde “geçersiz kılınabileceği bir neden bulmasını” istediği de ifade edildi. Bu durum, Trump ve destekçilerinin, Kongre binası baskınını 2020 Başkanlık Seçimi sonuçlarının onaylanmasını geciktirmek amacıyla kullandıklarını öne süren iddianamenin önemli bir parçasını oluşturuyor.
Ayrıca, senatörlere ve eyalet seçim kurullarının kararlarını reddetmeleri istenilen sesli mesajlar gönderildiği iddia ediliyor. Smith, iddianamede Trump’ın diğer tüm vatandaşlar gibi yargılanması gerektiğini vurguladı. Trump, kendisi hakkındaki suçlamaları reddederken, eski Başkan’ın kampanya sözcüsü Steven Cheung, iddianameyi “yalanlarla dolu” ve “anayasaya aykırı bir cadı avı” olarak nitelendirdi.
Söz konusu iddianame, Yüksek Mahkemenin “başkanların anayasal yetkilerinin merkezinde yer alan resmi eylemler için geniş dokunulmazlık tanıyan” kararının ardından, Cumhuriyetçi başkan adayı Trump’a karşı açılan federal ceza davasının sürdürülmesini sağlamayı amaçlıyor.
