
Sinem Kobal’ın Anne Olma Yolculuğu
2016 yılında ünlü oyuncu Kenan İmirzalıoğlu ile hayatını birleştiren Sinem Kobal, 2020 yılında ilk kızı Lalin’i, 2022 yılında ise ikinci kızı Leyla’yı dünyaya getirerek annelik serüvenine adım attı. Kızlarıyla ilgilenmek amacıyla uzun bir süre ekranlardan uzak kalan Kobal, Elle dergisinin Ekim sayısına kapak olarak, bu özel dönemini ve hayatındaki değişimleri paylaştı. Röportajında hamilelik sürecinden, anne olduktan sonra hayatında meydana gelen dönüşümlere kadar birçok önemli konuya değindi.
Kenan İmirzalıoğlu’nun Desteği
Sinem Kobal, hamilelik döneminde eşi Kenan İmirzalıoğlu’nun kendisine büyük bir destek sağladığını vurguladı. “Tüm bu süreçlerde Kenan tarafından sarılıp sarmalandım, kendimi gerçekten şanslı hissediyorum” diyen Kobal, sözlerine şöyle devam etti: “Kenan, doğum da dahil her an yanımdaydı. Bu durum, bizim bağımızı ve birlikteki yolculuğumuzu bambaşka bir yere taşıdı. Ebeveyn olmak, bu süreçleri ve sorumlulukları birlikte paylaşmayı gönüllü olmakla başlıyor.”
Anneliğin Getirdikleri
Kobal, annelik deneyiminin kendisine kattıklarından bahsetti. “Annelik, anlatılmaz yaşanır tecrübelerin başında geliyor. Her anne ile çocuğu arasında özel ve biricik bir bağ var. Bu süreç bana çok şey kattı ve öğretmeye devam ediyor. Kızlarımla birlikte ne kadar güçlü olduğumu keşfettim. Empatim ve toleransım, her şeye bakış açım değişti. Artık kendimle barışık ve umut dolu biri olmaya başladım” dedi.
Kaygı ve Güç
Kobal, “Kızlardan sonra karakter özelliklerinde değişim oldu mu?” sorusuna ise şu şekilde yanıt verdi: “Olmaz mı? Kaygı, yüreğime bomba gibi düştü. Başlangıçta bu duygu ile başa çıkmakta zorlandım ama zamanla içimdeki kaygıyı yumuşatmayı öğrendim. Bu, nasıl güzel ve zor bir kalp ağrısı, anlatamam. Tüm bildiğim duyguların genişlediğini hissediyorum. Böyle bir duygu hazinem olduğundan habersizmişim.”
Eğlenceli Bir Anne
Nasıl bir anne olduğu sorusuna Kobal, “Bence eğlenceli bir anneyim. Annelik hakkında çok fazla etiketleme yapmıyorum; hala öğreniyorum ve deneyimliyorum. En önemsediğim şey sağlık ve sevgi. Ne olursa olsun, sevgi ve neşe ön planda olsun, gerisi hallolur” şeklinde yanıt verdi.
Setlere Dönüşü
Sinem Kobal, 7 yıllık bir aranın ardından “Her Şeyin Başı Merkür” filmi ile setlere geri döndü. Mesleğini özleyip özlemediği sorusuna ise, “Özlemek mi? Hem de nasıl özlemek… Setlerde büyüdüm. Ekip ruhunu ve yaratıcı süreci çok seviyorum. ‘Her Şeyin Başı Merkür’ filmi bana kavuşma hissi yaşattı. Çok duygulandım, heyecanlandım ve bu set benim için çok mutlu edici oldu. Şimdi kalbim elimde, 13 Aralık’ta vizyona girecek filmi izleyicilerle buluşmayı sabırsızlıkla bekliyorum” diye cevap verdi.