Korkular ve Fobiler: Karanlıkla Yüzleşmek

Korkular ve Fobiler: Karanlığın Ardındaki Gerçekler

Eğer bir örümcek gördüğünüzde irkilmiyor ya da asansörde mahsur kalma düşüncesi sizi tedirgin etmiyorsa, şanslı sayılabilirsiniz. Zira Macquarie Üniversitesi Psikolojik Bilimler Okulu‘ndan klinik psikolog ve profesör Melissa Norberg‘e göre, “İnsanların yüzde 70’inden fazlası mantıksız bir korkuya sahip.” Norberg, bu durumun fobilerle karıştırılmaması gerektiğini vurguluyor. “Irrasyonel bir korku ile fobi arasında önemli bir fark vardır. Fobiler, kişinin yaşamını olumsuz etkileyen, düzenli olarak sıkıntıya neden olan, mantıksız veya oldukça abartılı korkulardır…”

Karanlıktan Korkuyor musunuz?

Prof. Norberg’e göre, karanlıkta hissettiğimiz tehlike sinyalleri, beklediğimizden çok daha basit bir sebepten ortaya çıkıyor. Norberg, bu durumu şu sözlerle açıklıyor: “İnsanlar karanlığı korkutucu buluyor, çünkü duyularımızdan birini ortadan kaldırıyor. Bu belirsizlik, birçok insan için rahatsız edici bir hal alıyor.” IFLScience’ta yayımlanan bir habere göre, “Görme yetisinin kaybolması, zihnimizin daha önce düşünmediği şeyleri hayal etmesini kolaylaştırıyor. Yani gece olduğunda ya da karanlık bir odaya girdiğimizde, zihnimiz hemen korkutucu imgeler üretmeye başlıyor.”

Klinik psikolog Norberg, karanlık korkusunun sebeplerini şu şekilde açıklıyor: “Canavarlar, hayaletler ve karanlıkta gizlenen hayvanların bizi yakalamasına dair endişeler, küçük yaşlardan itibaren karanlıkla ilişkilendirdiğimiz duygulardır.”

Korkunun Üstesinden Nasıl Gelinir?

Peki, karanlık korkusuyla başa çıkmanın yattığınızda ışıkları açık bırakmak dışında bir yolu var mı? Aslında var, fakat bu yöntem hoşunuza gitmeyebilir. Norberg’e göre, “Fobilerin tedavisinde en etkili yöntem, ‘maruz bırakma’ terapisidir ve diğer pek çok tedavi yönteminden daha iyi sonuçlar verir.”

Başka bir deyişle, korkunuzla yüzleşmeniz gerekecek. Uzman psikolog, bu durumu şu ifadelerle özetliyor: “Maruz bırakma terapisi, korkulan uyaranla tehlikeli olmayan bir şekilde yüzleşmeyi ve bu uyaranın korkulmasına gerek olmadığını deneyimleyerek öğrenmeyi içerir. Bu süreç, karanlık odalara girmek ve geceleri yalnız kalmak anlamına gelir. Karanlığın tehlikeli olmadığına dair ikna edici bir inanç geliştirin.”

Bu sürecin ardından kendinize şu soruları sormalısınız:

  • Korkulan sonuç gerçekleşti mi?
  • Eğer olduysa, ne kadar kötüydü?
  • Korkulan olayın gelecekte gerçekleşme olasılığı hakkında ne düşünüyorum?

Sonuç olarak, 1) Korkulan durum neredeyse hiçbir zaman gerçekleşmez; 2) Gerçekleştiğinde, beklediğimizden çok daha az korkunçtur; ve 3) Gerçekleştiğinde, bu durumla başa çıkabiliriz…