
Alkenler ve Bredt Kuralı Üzerine Yeni Gelişmeler
Alkenler, en az bir karbon-karbon çift bağı içeren organik bileşiklerdir. Bu çift bağ, genellikle karbon atomlarının bağlı olduğu diğer atomlarla birlikte düz bir iki boyutlu düzlemde yer alır. Ancak, Alman kimyager Julius Bredt’in 1924 yılında ortaya attığı ve o zamandan beri kabul gören Bredt Kuralı, bisiklik moleküllerde çift bağların oluşumunun mümkün olmadığını öne sürmektedir.
Independent Türkçe’ye göre, bu teori, anti-Bredt veya bisiklik moleküllerinin yapısının, atomların düz bir iki boyutlu düzlemde yer almasına izin vermediği varsayımına dayanmaktadır. Bredt, bu tür alkenlerde çift bağ oluşturmaya çalışmanın, moleküllerin dengesizleşmesine ve dolayısıyla varlıklarını sürdürememesine yol açtığını belirtmiştir. Ancak, yakın zamanda hakemli dergi Science‘da yayımlanan bir çalışma, bu kuralın geçerliliğini sorgulayan önemli bulgular sunmuştur.
Yeni Araştırma ve Uygulamalar
Kaliforniya Üniversitesi Los Angeles kampüsünden bir grup kimyager, anti-Bredt alkenlerin dengesizliğini gidermek için bu alkenlerle kolayca etkileşime giren moleküller eklemeyi başarmıştır. Bu strateji sayesinde, dengesiz molekülleri hapsederek diğer bileşenleri ortamdan uzaklaştırmışlardır. Sonuç olarak, bilim insanları üç boyutlu anti-Bredt moleküllerini sentezleyerek Bredt Kuralı’nın geçersizliğini kanıtlamışlardır.
Çalışmanın başyazarı Luca McDermott, “Bir şeyin kesinlikle imkansız olduğunu söyleyen bir kural varsa, belki de bunu çözmenin doğru yolu daha önce düşünülmemiştir” diyerek önemli bir noktaya değinmektedir. McDermott, bu tür yapıların oluşturulmasının aslında düşündüğümüz kadar zor olmayabileceğini vurgulamaktadır.
İlaç Geliştirme Üzerindeki Etkileri
Makalenin diğer bir yazarı Neil Garg, anti-Bredt moleküllerinin nasıl hapsedileceğine dair detaylar vererek bu bulguların ilaç geliştirme süreçlerinde önemli bir rol oynayabileceğini belirtmektedir. Garg, “İlaç endüstrisinde, bizim gibi üç boyutlu yapılar ortaya çıkaran kimyasal reaksiyonlar geliştirmeye yönelik büyük bir çaba var” diyerek araştırmaların potansiyelini vurgulamaktadır.
Araştırmacılar, gelecekte alışılmadık yapılara sahip daha fazla bileşik sentezlemeyi hedeflemektedirler. Garg, “Bredt Kuralı’nı 100 yıl sonra sorgulayıp sınırlarını zorlayabiliyorsak, muhtemelen yeniden incelenmeyi bekleyen birçok başka kural da vardır” ifadelerini kullanarak bilimsel araştırmanın sürekli bir gelişim içinde olduğunu vurgulamaktadır.