İnsan Hakları İzleme Örgütü, İsrail’i zorla yerinden etme eylemleriyle suçlayarak bunun savaş suçlarına denk geldiğini ileri sürdü.

İsrail otoriteleri, Human Rights Watch tarafından hazırlanan yeni bir rapora göre, insanlığa karşı suçlar ve etnik temizlik niteliğinde olan, Gazze’de zorla tahliye etme amacı güden kasıtlı bir kampanyayı kolaylaştırdı.

154 sayfalık rapor, İsrail’in Gazze’deki bir yıl süren askeri kampanyasının neden olduğu yıkımı detaylandırıyor ve bu kampanya sonucunda nüfusun %90’ından fazlasının yerinden edildiğini belirtiyor. Araştırmacılar, yerinden edilen Filistinlilerle yapılan görüşmelere dayalı deliller topladı ve uydu görüntüleri, İsrail’in tahliye emirleri ve Benjamin Netanyahu da dahil olmak üzere üst düzey İsrail yetkililerinin beyanlarını analiz etti.

Raporun yazarı Nadia Hardman, “İsrail hükümetinin üst düzey yetkilileri ve Savaş Kabinesi, savaşın ilk günlerinden itibaren zorla nüfus tahliye etmeye yönelik niyetlerini tekrar tekrar dile getirdi ve hükümet yetkilileri, Gazze’nin topraklarının azalacağını söyledi,” dedi.

Rapor, İsrail güçleri tarafından verilen tahliye emirlerini büyük ölçüde hedef alıyor; bu emirlerin, Filistinli sivillerin güvenliğini sağlamak amacıyla verildiğini iddia ettiler. Ancak Human Rights Watch, IDF’nin bu emirler aracılığıyla Filistinliler için güvenli geçiş ve sığınak sağlamada başarısız olduğunu belirtti.

“İsrail hükümeti, kaçış yollarında Filistinlileri öldürürken, sözde güvenli bölgeleri bombalarken ve gıda, su ve sanitasyonu keserken, Filistinlileri güvende tutma iddiasında bulunamaz,” dedi Hardman.

“Zorla tahliye yaygın, sistematik ve kasıtlıdır ve bir devlet politikası parçasını oluşturur ve insanlığa karşı suç niteliğindedir,” diye devam etti. “Askeri güçlerin tampon bölgeler ve güvenlik koridorları için araziyi yükselttiği, genişlettiği ve temizlediği alanlarda, Human Rights Watch, İsrail otoritelerinin bu eylemlerinin etnik temizlik niteliğinde olduğunu bulmaktadır.”

Human Rights Watch, raporlarında uluslararası topluma hedefli yaptırımlar, silah transferlerinin askıya alınması ve bir ICC soruşturması da dahil olmak üzere birkaç öneride bulundu.

Rapor, Gazze’nin kuzeyinde devam eden İsrail askeri kampanyası sırasında yayınlandı ve bu kampanya, yüz binlerce sivilin yerinden edilmesine neden olmuş olabilir.

Geçen hafta, IDF subayı Itzik Cohen, İsrail muhabirlerine Gazze’nin kuzeyindeki sakinlerin evlerine dönmelerine izin verme niyetinin olmadığını belirtti. Ayrıca, insani yardımın yalnızca Gazze’nin güneyinden girmesine izin verileceğini ve kuzeyde “hiçbir sakin kalmadığını” iddia etti.

Bu durum, son zamanlarda ABD’nin, İsrail’in yardım tedariklerini engelleme konusunda Amerikan yasalarını ihlal etmediğine dair değerlendirmesiyle çelişiyor; İsrail’e, Gazze’deki insani yardım erişimini artırması veya bazı askeri yardımların kesilmesi riskiyle karşılaşması için verilen 30 günlük süre sona erdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı, insani yardım gruplarının bulgularına rağmen, İsrail’e askeri yardımı askıya almayacağını duyurdu.

Yardım ajansları, Gazze’nin kuzeyindeki durumu korkunç olarak tanımladı ve İsrail’in devam eden askeri saldırısı sırasında bölgelerin açlık riskiyle karşı karşıya kaldığını bildirdi.