Aile Hekimliği Çalışanlarının Önemi
Aile hekimliği, toplum sağlığının korunmasında ve geliştirilmesinde kritik bir rol oynamaktadır. Aile hekimleri, bireylerin sağlık sorunlarını önceden tespit etme, tedavi etme ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını teşvik etme konusunda uzmanlaşmış sağlık profesyonelleridir. Bu nedenle, aile hekimliği çalışanlarının talepleri ve sorunları, doğrudan halk sağlığını etkilemektedir.
Performansa Dayalı Ödeme Yönetmeliği
Son dönemde Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan performansa dayalı “Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği”, aile hekimleri ve sağlık çalışanları arasında büyük bir tartışma yaratmıştır. Bu yönetmelik, muayene sayısına dayalı teşvikler sunarak, koruyucu sağlık hizmetlerinin amacına aykırı bir yaklaşım benimsemektedir. Aile hekimleri, halkın sağlık hakkına erişimini engelleyen ve mesleki özerkliklerini tehdit eden bu yönetmeliğin geri çekilmesini talep etmektedir.
Sağlık Çalışanlarının Ortak Sesleri
İzmir’de gerçekleştirilen iş bırakma eylemi, aile hekimliği çalışanlarının ortak bir sesle taleplerini dile getirdiği önemli bir etkinlik olmuştur. AHESEN Genel Başkanı Dr. Ahmet Kandemir ve diğer sendika başkanları, mevcut yönetmeliklerin halk ve sağlık çalışanları açısından kalıcı çözümler sunmadığını vurgulamışlardır. Bu düzenlemeler, sağlık hizmetlerinin ücretli hale gelmesine zemin hazırlamakta ve sağlık çalışanlarını maddi açıdan zor durumda bırakmaktadır.
Halk Sağlığına Etkileri
Yeni yönetmelikle birlikte, aile hekimlerinin hastalarına ücretsiz olarak sağladıkları raporların da ücretli hale gelmesi beklenmektedir. Bu durum, sağlık çalışanlarını “parasıyla değil mi?” diyen hastalarla karşı karşıya getirecek ve halkın sağlık hizmetlerine erişimini zorlaştıracaktır. Bu değişiklikler, toplum sağlığını tehdit eden bir sonucu beraberinde getirecektir.
GETAT Uygulamaları ve Kamu Sağlığı
TBMM’ye sunulan yasa teklifi ile birlikte, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları (GETAT), aile hekimleri birimlerinde paralı olarak uygulanmaya başlanacaktır. Bu durum, nitelikli sağlık hizmetine erişim olanağı olmayan hasta gruplarını, etkililiği belirsiz yöntemlere yönlendirecek ve sosyal devlet ilkesine zarar verecektir. Aile hekimleri, bilimsel temellere dayanan koruyucu sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması gerektiğini savunmaktadır.
Sağlık Çalışanlarının Talepleri
Sağlık çalışanları, kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin yeterli fiziki ve tıbbi donanımlarla desteklenmesini talep etmektedir. Aile sağlığı merkezlerinin sayısının artırılması ve bu merkezlerde yeterli sayıda hemşire, ebe ve teknisyen istihdam edilmesi gerektiği ifade edilmektedir. Ayrıca, sağlık çalışanlarının maaşlarının insanca yaşayacak düzeye getirilmesi ve emekliliğe yansıyacak düzenlemelerin yapılması da önemli talepler arasındadır.
Sağlıkta Şiddet ve Güvenlik Önlemleri
Sağlıkta şiddeti önlemek amacıyla etkin ve caydırıcı tedbirlerin alınması gerektiği vurgulanmaktadır. Halk sağlığını korumak için, sağlık çalışanlarının can güvenliğinin sağlanması hayati önem taşımaktadır. Aile hekimleri ve sağlık emekçileri, bu konuda gerekli adımların atılmadığını düşünmekte ve bu durumun sağlık hizmetlerinin kalitesini olumsuz etkilediğini belirtmektedir.
Yönetmeliğin Getirdiği Hak Kaybı
Yeni yönetmelik ile birlikte birçok hak kaybı yaşanacağı öngörülmektedir. İzmir Tabip Odası Başkanı Ceyhun Özyurt, bu durumun hekimler, sağlık çalışanları ve hastalar üzerinde olumsuz etkiler yaratacağını belirtmiştir. Yönetmeliklerin halk sağlığını koruma amacından uzak olduğunu vurgulayan sağlık çalışanları, bu duruma karşı duruş sergilemektedir.
Sonuç Olarak
Aile hekimliği çalışanları, sağlık sisteminde yaşanan sorunlara dikkat çekmekte ve haklarının korunmasını talep etmektedir. Sağlık Bakanlığı‘na bir kez daha seslenen sağlık çalışanları, sağlık sisteminin performansa dayalı ve bilimsel yaklaşımlardan uzaklaşmaması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu talepler, halk sağlığının korunması ve sağlık emekçilerinin iş güvencesinin sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır.
