ÇEDES ile Atatürk Düşmanları Okullara Giriyor: Sosyal Medya Paylaşımları Tepki Çekti

Din Görevlilerinin Okullarda Yeri: Eğitimde Dönüşüm

Son yıllarda Türkiye’deki eğitim sisteminde önemli değişimler yaşanıyor. Özellikle din görevlilerinin okullarda yer alması, eğitim politikaları bağlamında tartışmalara neden olmaktadır. Bu durum, laiklik ve eğitimin niteliği açısından kritik bir öneme sahiptir. Din görevlilerinin okullarda nasıl bir rol üstlendiği ve bunun eğitim üzerindeki etkileri, toplumda geniş yankı uyandırmaktadır.

ÇEDES Projesi Nedir?

Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi (ÇEDES), Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ortaklaşa yürütülen bir projedir. Bu projenin amacı, öğrencilere milli ve manevi değerler kazandırmak olarak tanımlanmıştır. Ancak, bu amaç doğrultusunda uygulanan yöntemler ve projeye dahil edilen din görevlilerinin sosyal medya paylaşımları, kamuoyunda ciddi endişelere yol açmıştır.

Din Görevlilerinin Sosyal Medya Paylaşımları

ÇEDES projesi çerçevesinde okullara atanan din görevlileri, sosyal medya platformlarında yaptığı paylaşımlarla dikkat çekmektedir. Bu paylaşımlar arasında, CumhuriyetAtatürk hakkında hakaretler yer almaktadır. Bu tür içerikler, eğitim kurumlarında yer alacak kişilerin nitelikleri hakkında sorgulamalara neden olmaktadır. Özellikle Kemalizm ile ilgili yapılan olumsuz değerlendirmeler, laik eğitimin temellerini sarsma riski taşımaktadır.

Öğrenci Velilerinin Tepkisi

İzmir’de yaşanan son olaylar, din görevlilerinin okullara atanmasına karşı velilerin gösterdiği tepkileri gözler önüne serdi. Veliler, ilçe milli eğitim müdürlüklerinin önünde nöbet tutarak, çocuklarının eğitim hakkını savunmuştur. Bu tür tepkiler, toplumun eğitim konusundaki hassasiyetini göstermektedir. Eğitimde laiklik ilkesinin korunması, her bireyin temel hakkıdır ve bu hakların ihlal edilmesi kabul edilemez bir durumdur.

Din Eğitimi ve Laiklik İlişkisi

Laik eğitim, bireylerin dini inançlarından bağımsız olarak, eşit ve adil bir eğitim almasını sağlamayı amaçlar. Din görevlilerinin eğitim kurumlarında yer alması ise, bu ilkenin ihlal edilmesine yol açabilir. Eğitim sisteminin dinci politikalar ile şekillenmesi, çocukların düşünce özgürlüğünü kısıtlayabilir ve toplumsal barışı tehdit edebilir. Bu nedenle, eğitim alanında dinci söylemler yerine, bilimsel ve laik bir yaklaşım benimsenmelidir.

ÇEDES Projesinin Sonuçları

ÇEDES projesinin uygulamaları, eğitimdeki dinci politikaların yaygınlaşmasına zemin hazırlamaktadır. Öğrencilere yönelik din eğitimi, okullarda bir zorunluluk haline gelebilir. Bu durum, eğitimin niteliğini olumsuz yönde etkileyerek, öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini zayıflatabilir. Eğitim kurumlarının, siyasi ideolojilerin propagandası yapılan alanlar haline gelmesi, toplumda büyük bir huzursuzluk yaratmaktadır.

Sonuç: Eğitimde Gelecek

Gelecekte, eğitim sistemimizin nasıl şekilleneceği, bu tartışmaların ne yönde ilerleyeceği ile doğrudan ilişkilidir. Eğitimde laiklik ilkesinin korunması ve dinin eğitim üzerindeki etkisinin sınırlandırılması, çocuklarımızın sağlıklı bir birey olarak yetişmelerini sağlayacaktır. Okullar, sadece eğitim fakültelerinden mezun olan öğretmenler tarafından yönetilmeli ve din görevlilerinin etkisi azaltılmalıdır.

Çocuklarımızı, siyasal islamın karanlık etkilerinden korumak için, eğitimdeki bu dönüşümün karşısında durmalıyız. Eğitimdeki bu değişim rüzgarlarına karşı durmak ve laik, bilimsel, eşitlikçi bir eğitim anlayışını savunmak, hepimizin sorumluluğudur. Unutulmamalıdır ki, eğitim sadece bilgi vermekten ibaret değildir; aynı zamanda bireylerin düşünsel ve ahlaki gelişimlerini de desteklemektedir.