Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay’dan MEB’in Yılbaşı Yasağına Tepki

Milli Eğitim Bakanlığı’nın Yılbaşı Etkinlikleri Yasağı

Son dönemde, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından okullara gönderilen bir yazıyla birlikte, yılbaşı etkinliklerinin yasaklanması gündeme geldi. Bu karar, eğitim camiasında büyük bir tartışma yarattı. Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, bu durumu Cumhuriyet gazetesine yaptığı açıklamada değerlendirdi. Özbay, MEB’in bu tür yasaklarla eğitim sisteminin gerçek sorunlarından uzaklaştığını vurguladı.

MEB’in Tarikat ve Cemaatlerle İlişkisi

Özbay, MEB’in birçok bakanlık gibi tarikat ve cemaat koalisyonuna dönüşmüş durumda olduğuna dikkat çekti. Bu durum, eğitim sisteminin liyakatsizliğe ve yozlaşmaya sürüklendiğini gösteriyor. Eğitim-İş Genel Başkanı, “MEB, tek doğrunun kendisi olduğuna inanan ve kendini rol model olarak gören sorunlu bir zihniyetin elinde. Bu durum, ülkemizi çağdışı bir bataklığa sürüklüyor” şeklinde konuştu.

Yılbaşı, Noel ve Paskalya Ayrımı

Özbay, ülkenin gerici bir bataklığa saplandığını belirterek, yılbaşı, noel ve paskalya gibi kavramların birbirinden ayrılması gerektiğini ifade etti. “Bunu bile ayırt edemeyen bir cehalet içindeyiz” diyen Özbay, kendi çocuklarını yurtdışında okutanların yasak anlayışının gerçek bir trajedi olduğunu vurguladı. Ayrıca, eğitim açısından her şeyin dört dörtlükmüş gibi görünmesine rağmen, MEB’in yılbaşıyla uğraşmasının düşündürücü olduğunu belirtti.

Hoşgörü Kavramı ve Çelişkiler

Özbay, MEB’in eğitim, öğretmenler ve çocuklar için bir kaygı taşımadığını ifade etti. “Utanmadan bir de ‘Biz kimsenin hayat tarzına karışmayız’ derler. Hoşgörüden bahsederler. Yakında kimin nasıl yemek yiyeceğine, yolda nasıl yürüyeceğine, ne izleyeceğine de karışacaklar anlaşılan” şeklinde açıklamalarda bulundu. Bu çelişkili tutum, eğitim sisteminin geleceği açısından kaygı verici bir durumdur.

Eğitimde Liyakat ve Kalite Sorunu

MEB’in uygulamaları, eğitimde liyakat ve kalitenin sağlanması açısından büyük bir engel teşkil ediyor. Öğrencilerin eğitim hakkı, bu tür yasaklarla tehdit edildiğinde, geleceğin daha karanlık bir tablo çizeceği aşikardır. Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, bu durumun üstesinden gelmek için toplumun sesini yükseltmesi gerektiğini dile getirdi.

Toplumsal Duyarlılık ve Eğitim

Toplumun her kesimi, eğitimde yaşanan bu tür olumsuzluklara karşı duyarlı olmalı ve sesini yükseltmelidir. Eğitim, bireylerin gelişiminde kritik bir rol oynamaktadır ve bu tür yasaklar, çocukların özgür düşünme yeteneğini kısıtlamaktadır. Eğitim-İş, bu tür yasakların karşısında durarak, eğitimde gerçek bir reformun şart olduğunu savunmaktadır.

Gelecek İçin Umut ve Çözüm Önerileri

Gelecekte, eğitimde nitelikli bir dönüşüm sağlamak için öncelikle eğitim politikalarının gözden geçirilmesi gerekmektedir. Eğitim sisteminin, çağın gereklerine uygun bir şekilde yeniden yapılandırılması ve öğretmenlerin, öğrencilerin ve velilerin görüşlerinin dikkate alınması büyük önem taşımaktadır. Eğitim-İş, bu noktada bir dizi çözüm önerisi sunmaktadır:

  • Liyakat sisteminin güçlendirilmesi: Eğitimde kalitenin artırılması için öğretmen atamalarında liyakat esas olmalıdır.
  • Çeşitlendirilmiş eğitim programları: Öğrencilerin farklı kültürel etkinliklere katılmasına imkan tanıyan programlar geliştirilmelidir.
  • Toplumsal farkındalık: Eğitim kurumları, öğrencileri birey olarak geliştirecek etkinliklere açık olmalıdır.

Sonuç

MEB’in yılbaşı etkinliklerini yasaklaması, eğitim sisteminin yaşadığı sorunların sadece bir örneğidir. Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay’ın da belirttiği gibi, bu durum, ülkenin geleceği açısından ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Eğitimde kalitenin artırılması ve bireylere özgür düşünme yeteneği kazandırılması adına toplumsal bir hareketin şart olduğu aşikardır. Öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin bu konuda duyarlı olması, eğitim sisteminin dönüşümüne katkıda bulunacaktır.