
Medikal Estetik: Yeni Yönetmelik ve Etkileri
Son günlerde medikal estetik alanında önemli değişiklikler yaşandı. Özellikle, “Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile birlikte, bu alandaki uygulamaların kapsamı genişletildi. Bu değişiklik, estetik amaçlı sağlık hizmetlerinin sunumunda yeni bir dönem açarken, beraberinde birçok tartışmayı da getirdi.
Yönetmelikteki Değişiklikler
Yönetmeliğin ek 1’inci maddesinde yapılan değişiklikle birlikte, deri ve zührevi hastalıkları uzmanları, plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanları ile bakanlıkça onaylı medikal estetik sertifikasına sahip olan tabiplerin yetkileri yeniden düzenlendi. Önceden belirli uzmanlık alanlarına sahip hekimlerin medikal estetik uygulama yetkisi varken, artık sadece hekim olmak ve sertifika sahibi olmak yeterli hale geldi. Bu durum, medikal estetik uygulamalarını gerçekleştirecek hekim sayısının artmasına yol açacak.
Uzmanların Görüşleri
Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Şükrü Yazar, bu değişikliği “talihsiz bir karar” olarak nitelendiriyor. Yazar, medikal estetik uygulamalarının artmasıyla birlikte, ciddi komplikasyon ve ölüm vakalarının yaşanabileceğine dikkat çekti. Ayrıca, bu durumun tıp eğitimine olan etkilerine de vurgu yaptı. Üniversitelerde eğitim veren uzmanların kendi kliniklerini açabilme durumunun, eğitimdeki niteliği düşürebileceğini ifade etti.
Halk Sağlığı Üzerindeki Etkileri
Prof. Dr. Yazar, “İnsanlar kanser, tümör, şeker hastalığı gibi hastalıklar için randevu sırası alamazken, Türkiye’nin sağlıktaki tek sorunu medikal estetik uygulamalar mı?” diyerek, bu değişikliğin halk sağlığı üzerindeki potansiyel olumsuz etkilerine dikkat çekti. Sağlık sistemi içindeki mevcut sorunların çözülmesi gerektiğini, aksi takdirde hukuki yollarla haklarını arayacaklarını belirtti.
Hekim Birliği Sendikası’nın Açıklamaları
Hekim Birliği Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Dr. Yakup Gökhan Doğramacı ise bu değişikliklerin hukuki ve mesleki açıdan ciddi sorunlar yaratabileceğini ifade etti. Özellikle, sertifikaların niteliği ve süresine dair belirsizliklerin, uzmanlık gerektiren bilgi ve becerilerin kazandırılamaması riskini doğurduğunu belirtti. Bu durumda, sertifika sahibi herhangi bir hekimin medikal estetik alanında çalışabilmesi, uzmanlık gerektiren bir alanda yetki ihlallerine yol açabilecek bir durum olarak değerlendiriliyor.
Medikal Estetik Pazarındaki Gelişmeler
Medikal estetik alanında, son yıllarda büyük bir pazar oluştu. Bu alandaki büyüme, hem estetik hem de sağlık hizmetleri açısından önemli bir fırsat sunuyor. Ancak, bu fırsatların doğru bir şekilde değerlendirilmesi için yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğu açık. Dr. Yakup Doğramacı, bakanlığın hekim çeşitliliğini artırarak bu işi merdiven altından çıkarmaya çalıştığını belirtiyor. Plastik cerrahlar ve cilt hastalıkları uzmanları ise yaşanan bu duruma karşı çıkıyorlar. Bu nedenle, medikal estetik alanında sağlıklı bir düzenleme yapılması gerektiği vurgulanıyor.
Sonuç Olarak
Medikal estetik uygulamalarının artması, sağlık alanında birçok değişikliği beraberinde getiriyor. Ancak, bu değişikliklerin etkilerini dikkatlice değerlendirmek ve gerekli önlemleri almak, hem uzmanlar hem de hastalar açısından büyük önem taşıyor. Sağlık sisteminin bu yeni duruma nasıl uyum sağlayacağı, ilerleyen dönemlerde daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır.