Eğitimcilerden Teğmenlere Destek: Kılıçtan Keskin Kalemimizi Kaldırıyoruz

Eğitim-İş’in Cumhuriyet ve Emek Yürüyüşü: Eğitimde Adalet ve Cumhuriyet Vurgusu

Eğitim-İş, ülkemizin eğitim sisteminde yaşanan sorunlara dikkat çekmek amacıyla düzenlediği “Cumhuriyet ve Emek Yürüyüşü” etkinliğini Ulus’taki Birinci Meclis binası önünden başlattı. Bu anlamlı etkinlikte bir araya gelen eğitimciler, “Mustafa Kemal’in öğretmeniyiz”, “Cumhuriyet için direneceğiz ve yürüyeceğiz” gibi güçlü sloganlar atarak, eğitimdeki adaletsizliklere karşı seslerini yükselttiler. Etkinlik sırasında, Kılıç çekerek “Mustafa Kemal’in askeriyiz” dedikleri için ordudan ihraç edilen teğmenler de anıldı. Eğitimciler, “Kılıçtan daha keskin olan kalemlerimizi kaldırıyoruz” diyerek, ellerindeki kalemleri havaya kaldırarak eğitim ve adalet mücadelesini simgelediler.

Asıl Savaş Cehaletle: Eğitimcilerin Güçlü Mesajı

Etkinlikte konuşan Eğitim-İş Genel Başkanı Özbay, her günlerinin bir sendikacıya, gazeteciye ve muhaliflere ne olacağı endişesiyle geçtiğini belirtti. İktidara karşı sert bir dille konuşan Özbay, “Biz sizin sopanıza boyun eğmeyeceğiz” ifadeleriyle tepkisini dile getirdi. Özbay, Atatürk’ün 16 Temmuz 1921’de topladığı Maarif Kongresi’ni hatırlatarak, Atatürk’ün “Biz düşmanı bu topraklardan atarız, içimizdeki düşmanla da mücadele ederiz ama asıl savaş cehalete karşıdır” sözünü aktardı. Bu sözlerin, cumhuriyetin öğretmenlerine verilen bir görev olduğunu vurgulayan Özbay, “Söz konusu cumhuriyetse bu ülkedeki herkes Mustafa Kemal’in askeridir” dedi.

Eğitimdeki Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Özbay, konuşmasında eğitimdeki sorunlara da dikkat çekti. Eğitim sisteminin, çağın gerekliliklerine uygun şekilde yeniden yapılandırılması gerektiğinin altını çizen Özbay, “Yurttaşlara değil, ranta hizmet eden bir anlayışla karşı karşıyayız” dedi. Bursa Nutku’nu okumanın, terör elebaşısının mektubunu okumaktan daha riskli hale geldiğini belirterek, eğitimcilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekti. Özbay, “Kaç yurttaşımız daha sizin kar hırsınız uğruna feda edilecek?” diyerek mevcut eğitim politikalarını eleştirdi.

Etkinliğin Önemi ve Katılım Çağrısı

Eğitim-İş’in düzenlediği bu yürüyüş, sadece eğitimcilerin değil, tüm yurttaşların adalet ve eşitlik taleplerini haykırdığı bir platform oldu. Özbay, yurttaşları “Cumhuriyet ve Emek Yürüyüşü”ne katılmaya davet ederek, birlik ve dayanışma çağrısında bulundu. Eğitimcilerin, eğitimdeki adaletsizliklere karşı duruş sergilemesi gerektiğini vurgulayan Özbay, bu tür etkinliklerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

Kalem ve Eğitim: Geleceğe Taşınan Umut

Özbay, etkinlikte kalemlerin önemine de değindi. Kalemlerin, adaletin ve eşitliğin simgesi olduğunu ifade eden Özbay, “Bu kalem haksızlığa, hukuksuzluğa karşı kullanılacak” diyerek, eğitimcilerin sorumluluğunu vurguladı. Eğitimcilerin, kalemleriyle toplumsal sorunlara ışık tutmaları ve geleceği aydınlatmaları gerektiğini belirtti. Eğitimcilerin, yalnızca bilgi aktaran kişiler değil, aynı zamanda toplumsal değişimin öncüsü olmaları gerektiği mesajını verdi.

Eğitimde Gelecek Vizyonu

Geleceğin eğitim sisteminin, bireyleri yalnızca akademik olarak değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel olarak da donanımlı hale getirmesi gerektiğine inanan Eğitim-İş, bu doğrultuda çalışmalarını sürdürmektedir. Eğitim alanında yaşanan sorunların çözümü için, toplumun her kesiminin katkı sağlaması gerektiğinin altını çizen Özbay, “Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmadığı sürece, gerçek bir demokrasiye ulaşamayız” dedi.

Sonuç Olarak Eğitimde Birlik ve Dayanışma

Bu tür etkinlikler, eğitim camiasının bir araya gelerek sesini duyurması için büyük bir fırsattır. Eğitim-İş’in düzenlediği “Cumhuriyet ve Emek Yürüyüşü”, eğitimde adalet ve eşitlik taleplerinin bir araya geldiği önemli bir etkinlik olmuştur. Eğitimin geleceği için birlikte hareket etmenin ve dayanışmanın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha göstermiştir. Eğitimcilerin, birlikte yürüyerek daha iyi bir gelecek inşa etme çabası, tüm toplum için umut verici bir gelişmedir.