Türkiye’de Üretken Yapay Zeka Kullanan Bireylerin Sayısı Açıklandı

Girişimlerde Yapay Zeka Kullanımı ve 2025 Raporunun Stratejik Önemi

Günümüzde yapay zeka teknolojileri, girişimlerin rekabet avantajı elde etmesinde ve operasyonel verimliliği artırmada merkezi bir rol oynamaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayımladığı Yapay Zeka İstatistikleri, 2025 bülteni, girişimlerden bireylere kadar geniş bir yelpazede yapay zekanın kullanımını ayrıntılı şekilde ortaya koyuyor. Bu çalışma, girişimlerin yapay zeka teknolojilerini hangi sektörlerde, hangi amaçlarla ve hangi çalışan sayısı gruplarında benimsediğini net olarak gösteriyor ve karar vericilere kıymetli bir yol haritası sunuyor.

Yapay zekanın temel motivasyonu olarak pazarlama ve satış, üretim/kamuya açık süreçler, AR-GE ve yenilik faaliyetleri ön plana çıkıyor. Ayrıca “Girişimlerde Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması” ile “Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması” sonuçları birleştirilerek, girişim ve birey düzeyinde karşılaştırmalı analizler yapılabiliyor. Bu yazıda, 2025 raporundaki ana bulguları stratejik SEO odaklı bir çerçeve ile değerlendiriyor ve işletmeler için uygulanabilir yol haritasını sunuyoruz.

Girişimlerde Yapay Zeka Kullanımının Ana Göstergeleri

Kullanım yaygınlığı açısından 2021 ile 2025 arasında önemli bir artış gözlemleniyor. 2025 yılında yapay zeka kullanan girişimlerin oranı %7,5 seviyesine yükselmiş durumda. Bu artış, özellikle 10-49 çalışanı olan girişimlerde %6,6, 50-249 çalışanı olanlarda %9,6 ve 250 ve üzeri çalışanı olanlarda %24,1 olarak kaydedildi. Bu veriler, ölçek büyüdükçe yapay zeka benimsemesinin arttığını gösteriyor ve kurumsal düzeyde teknolojik dönüşümün kritik bir kilometre taşı olduğunu işaret ediyor.

Ekonomik faaliyet gruplarına göre bakıldığında en yüksek yapay zeka kullanım oranı bilgi ve iletişim sektöründe görüldü (yaklaşık %47,1). Onu %21,1 ile finans ve sigorta sektörü ve %15,2 ile bilgisayarlar ve iletişim araçlarının onarımı takip ediyor. Bu tablo, teknolojik yoğunluk ve dijitalleşmenin en üst düzeyde olduğu alanları net biçimde ortaya koyuyor.

Girişimlerin Yapay Zekayı Amaçlarına Göre Kullanımı

En yoğun kullanım amacı olarak 2025 yılında %46,5 ile pazarlama ve satış öne çıkıyor. Bunu %41,1 ile üretim veya hizmet süreçleri, %41 ile AR-GE veya yenilik faaliyetleri ve %40 ile işletme süreçleri ve yönetim organizasyonu takip ediyor. Bu dağılım, yapay zekanın günlük operasyonlar ve stratejik gelişim için ne kadar kritik bir araç olduğunu gösterir.

İşlevsel alt başlıklar olarak muhasebe/kontrol/finans yönetimi için %33,7, BT güvenliği için %22,6 ve lojistik için %13,6 oranlarında kullanım kaydedildi. Gözlemlenen bu dağılım, finansal yönetimden operasyonel güvenliğe kadar geniş bir yelpazede yapay zekanın uygulanabilirliğini göstermektedir.

Kullanım Dışı Kalmayı Düşünen Girişimler ve Nedenler

Hiç yapay zeka kullanmayanlar arasındaki en belirgin eğilim, bu teknolojiyi gerektiğini düşünmeme olarak belirtmeleri. Oran %63,3 olarak izleniyor. Bunu nasıl kullanılacağını bilmemek (%18,7) ve bilinmeme/haberdar olmama (%12,4) izliyor. Ayrıca hukuki belirsizlikler ve olası zarar durumunda sorumluluk gibi endişeler de %5,5 oranında öne çıkıyor. Bu noktalar, kullanıcıları ikna etmek için net rehberlik ve risk azaltma stratejileri gerektirdiğini gösteriyor.

Genç Kullanımın Yükselişi ve Demografik Farklılıklar

Gençler arasında üretken yapay zeka kullanımı bu yıl %19,2 olarak kaydedildi. Cinsiyet bazında, erkeklerde %19,4, kadınlarda %18,8 düzeyinde. Yaş gruplarına göre en yüksek kullanım %39,4 ile 16-24, ardından %30 ile 25-34 ve %15,5 ile 35-44 yaş gruplarında bulunuyor. 65-74 yaş grubunda ise kullanım en düşük seviyede yer almakta. Bu demografik tablo, hedeflenen içerik ve hizmet stratejilerini yaşa uygun kişiselleştirme ile güçlendirmenin önemini gösterir.

Eğitim Seviyesi ve Yapay Zeka Kullanımı

Eğitim düzeyine göre 2025 yılında en yüksek yapay zeka kullanımı %36,1 ile yükseköğretim mezunlarında görüldü. Bunu %22,8 ile lise/meslek lise mezunu, %17,2 ile ilköğretim/ortaokul ve %2,2 ile ilkokul mezunu bireyler takip ediyor. Cinsiyete göre incelendiğinde ilköğretim düzeyindeki farklar bazı durumlarda kadınların, bazı durumlarda erkeklerin lehine değişebiliyor. Bu bulgu, eğitim odaklı içerik stratejileri ve dijital beceri geliştirme programları için net yönergeler sunuyor.

Özel Amaçlar, Mesleki Amaçlar ve Örgün Eğitim

Yapay zeka kullananların %79,7’si özel amaçlar için, %33,8’i mesleki amaçlar için ve %31,4’ü örgün eğitim için kullanıyor. Cinsiyetler arası farklılıklar belirgin: Erkeklerde özel amaçlı kullanım %81,9, mesleki amaçlar %37,7 iken kadınlarda bu oranlar sırasıyla %77,4 ve %29,5 olarak kaydedildi. Örgün eğitim için ise kadınların payı %36,6 ile erkeklerin %26,7’lik payının üzerinde yer aldı. Bu göstergeler, toplumsal cinsiyet odaklı içerik ve eğitim programlarının tasarımında kritik rol oynar.

Kullanım Dışı Kalanlar ve Gelişim Fırsatları

Kullanmadığını bildirenlerin nedenleri arasında en yüksek oran %63,3 ile yapay zekaya ihtiyaç duymama gerekçesi olarak öne çıkıyor. Bunu nasıl kullanılacağını bilmemek (%18,7) ve gizlilik/e güvenlik endişeleri (%5,5) izliyor. Bu bulgular, eğitim, farkındalık ve güvenlik odaklı desteklerle kullanım önündeki bariyerleri azaltmanın önemini vurguluyor.

Girişimlerde yapay zeka kullanımı, yazılım tabanlı çözümler ve entegre cihazlar aracılığıyla öngörüler, öneriler ve kararlar üreten teknolojiler olarak tanımlanıyor. Bireyler için ise üretilen içeriklerin bilinçli ve kasıtlı olarak kullanılması üretken yapay zekayı tanımlıyor. Bu bağlamda, 2025 raporu, hem işletme stratejileri hem de bireylerin dijital beceri gelişimi için kapsamlı bir referans kaynağı niteliğinde.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın