
Herhangi bir yakın seçimde son hafta, Başkanlık kampanyaları mesajlarını mümkün olduğunca net tutmak, kararsız seçmenleri çekmek ve olumsuz basınla sınırlı kalmak ister.
Her iki kampanyayı da hayal kırıklığına uğratan son hafta, son sunumların dikkatini dağıtan tartışmalarla gölgelenmiş durumda.
Hafta boyunca, Trump kampanyası New York City’deki Madison Square Garden mitinginin sonuçlarıyla başa çıkmak zorunda kaldı. Orada, Trump’ın konuşmacılarından komedyen Tony Hinchcliffe, performansı boyunca Latinler ve Porto Riko’lular hakkında küçültücü yorumlar yaptı.
Porto Riko, Amerika Birleşik Devletleri’nin bir toprağıdır. Karayip Adaları’nın sakinleri ABD vatandaşlığına sahip olsalar da, ABD ulusları değillerdir ve bu nedenle seçimde oy kullanamazlar. Ancak, oy kullanma hakkına sahip olan milyonlarca Porto Riko kökenli ABD sakini bulunmaktadır. Son günlerde Demokratlar, Porto Riko oyunu Trump’a karşı çıkarmak için olumsuz mesajları öne çıkarıyor.
Başkan Biden ise tartışmaya kendisi de dahil oldu. Salı günü Trump destekçilerini “çöp” olarak nitelendirdi, ancak Beyaz Saray yetkilileri ve Başkan, Başkan’ın yalnızca Trump konuşmacısı Hinchcliffe’i kastettiğini açıklamaya çalıştılar.
Başkan Yardımcısı Harris, patronunun yorumlarından kendisini uzak tutmaya çalıştı ve Amerikan vatandaşlarının “kime oy verdikleri” temelinde yapılan eleştirilerle katılmadığını söyledi. Ancak, bu tartışma Harris’in son kampanya mesajı olan birlik vurgusunun bir kısmını gölgede bıraktı.
Her iki aday da bu hafta sonu Amerikalılara son sunumlarını yapıyor ve her ikisi de kendilerini “değişim” adayı olarak tanıtıyor. Seçmenlerin yüzde 70’inden fazlası, Amerika’nın “yanlış yolda” olduğunu düşündüğü için, değişim meselesi bu Başkanlık yarışında en önemli konu olabilir.
Anketler mümkün olduğunca yakın. FiveThirtyEight ortalama verilerine göre, Harris’in bir buçuk puandan daha az bir farkla önde olduğunu gösteriyor – ve bu ortalama modeller giderek daralıyor.
Amerika’nın diğer büyük anket toplama kaynağı RealClearPolitics aracılığıyla, RCP Ortalaması, Trump’ın ulusal olarak yarım puandan daha az bir farkla önde olduğunu gösteriyor. Her iki model de, 2016 ve 2020’deki seçim verilerine göre daha yakın yarışlar gösteriyor. Eğer veriler doğru çıkarsa, bu seçim ABD tarihinin en yakınlarından biri olabilir.
Daha fazla detay için yukarıdaki oynatıcıdaki videoyu izleyin.