
ABD Yatılı Okul Sistemi Üzerine Şok Edici Bulgular
ABD İçişleri Bakanlığı yetkilileri tarafından yayımlanan bir soruşturmanın sonuçları, Amerikan hükümetinin istismarcı yatılı okul sisteminde en az 973 yerli Amerikalı çocuğun hayatını kaybettiğini ortaya koydu. Bu durum, birçok yerli Amerikalı topluluğu için derin bir acı ve kaygı kaynağı oldu. Yetkililer, bu kurumların geçmişteki uygulamaları nedeniyle hükümetten resmi bir özür bekliyor.
Soruşturma kapsamında, 400’den fazla ABD yatılı okulunun 65’inde işaretli ve işaretsiz mezarlara rastlandı. Ancak, bulunmuş olan bu mezarların her birinde yatan çocukların ölüm nedenleri net bir şekilde belirtilmedi. Bununla birlikte, uzmanlar, ölüm sebeplerinin büyük ölçüde hastalık ve istismar ile bağlantılı olduğunu ifade ediyor. Ayrıca, bazı çocukların okullarda hastalanıp eve gönderildikten sonra hayatlarını kaybetmiş olabileceği de bildirildi.
İçişleri Bakanı’nın Açıklamaları
New Mexico’daki Laguna Pueblo kabilesinin bir üyesi olan ABD İçişleri Bakanı Deb Haaland, “Federal hükümet, çocukları ailelerinden izole etmek ve onların kimliklerini inkâr etmemesi için yatılı okul politikalarıyla bilinçli ve stratejik adımlar atmıştır” şeklinde bir açıklama yaptı. Bu sözler, geçmişin karanlık bir dönemine ışık tutarak, yerli toplumların yaşadığı travmayı bir kez daha gözler önüne serdi.
Geçmişteki Uygulamalar
Yetkililer, iki yıl önce gerçekleştirdikleri ilk araştırmada, okullarda 500’den fazla Amerikan Yerlisi, Alaska Yerlisi ve Hawaiili çocuğun öldüğünü tahmin etmişti. Federal hükümet, 1960’larda bile faaliyette olan bu okulları desteklemek amacıyla 1819’da yasalar ve politikalar çıkarmıştı. Bu yasalar, yerli çocukların asimile edilmesi için bir araç olarak kullanıldı.
- Okullar, yerli Amerikalı çocuklara İngilizce isimler vererek onların kültürel kimliklerini silmeye çalıştı.
- Çocuklar, askeri tatbikatlara tabi tutuldu ve sıkı bir disiplinle eğitim aldılar.
- Çiftçilik, tuğla yapımı ve demiryollarında çalışma gibi ağır işlere zorlandılar.
Bu yaşanan olaylar, yalnızca bir topluluğun değil, tüm insanlığın vicdanını sarsan bir tarihe işaret ediyor ve hükümetten yaşananlar nedeniyle özür dilemesi talep ediliyor.