
Aile Sağlığı Merkezlerinde İş Bırakma Eylemi
Aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekimler, hemşireler ve ebeler, tartışmalı yönetmelik değişikliğini protesto etmek amacıyla ülke genelinde üç gün sürecek bir iş bırakma eylemine başladı. Aile Hekimleri Sözleşme ve Yönetmeliği, hekimlerin ve meslek örgütlerinin tüm itirazlarına rağmen 1 Kasım’da yürürlüğe girdi. Türk Tabipleri Birliği (TTB), sendikalar ve ilgili derneklerin oluşturduğu 14 farklı kuruluş, bu yönetmeliği protesto etmek üzere iş bırakma kararı aldı.
BBC Türkçe’ye konuşan bazı hekimler, aile sağlığı merkezlerinde çalışan sağlık personeli arasında istifaların başladığını ve bunun giderek artmasının beklendiğini ifade ediyorlar. Yeni yönetmelik nedeniyle hak kayıplarının yaşanacağı düşünülüyor. Kamudaki sağlık çalışanları arasında en düşük ücreti alan grupta yer alan aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekimler, bu durumun kendileri için son derece olumsuz sonuçlar doğuracağını vurguluyor. TTB Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Emrah Kırımlı, iş bırakma eylemine katılımın ülke genelinde oldukça yüksek olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Yeni yönetmelikle birlikte gelirimizde yaklaşık yüzde 30’luk bir kesinti yapılacak. Burada çalışan kimse akılsız değil, artık durmayacaklar.”
Teşvik Ödemeleri ve Performans Kriterleri
Yeni yönetmelik ile getirilen teşvik ödemeleri ve performans kriterleri konusunda ise ciddi endişeler var. Hekimler, bu kriterlerin toplum sağlığına hiçbir faydasının olmadığını, hatta sonuçlarının yenidoğan bebek ölümleri gibi trajik olaylara yol açabileceğini savunuyor. Dr. Kırımlı, “Hekimlerin teşvik ödemesi alabilmesi için, kendilerine kayıtlı kişilerin yılda en az iki kez aile sağlığı merkezlerine gelmeleri gerekiyor. Eğer bir hasta, yılda yedi veya daha fazla kez başka bir sağlık kurumuna başvurursa, aile hekimi bu teşvikten yararlanamıyor,” diyor.
Hekimlerin Hasta Sayısı ve Yönetmelik Değişiklikleri
Türkiye’de sağlık hizmetlerinin yüzde 40’ı birinci basamak aile sağlığı merkezlerinde veriliyor. Ancak hekimlerin sadece yüzde 15’i bu merkezlerde görev yapıyor. Mevcut durumda aile hekimlerinin sayısı oldukça az, ancak bu hekimler, ülkenin sağlık hizmetlerinin büyük bir kısmını üstleniyor. BBC Türkçe’ye konuşan hekimler, yeni yönetmelikte ana maaşta kesinti yapılırken bunun karşısında bir teşvik sistemi getirildiğini, ancak bu durumun birçok açıdan yetersiz olduğunu belirtiyorlar. İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED) Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Nahide Toksan, teşvik alabilmek için öne sürülen şartların yerine getirilmesinin mümkün olmadığını ifade ediyor.
Hasta Yönetim Platformu ve İzleme Süreçleri
Yeni yönetmeliğe göre, hekimlerin kendilerine kayıtlı hastaların tansiyon, şeker, obezite, yaşlılık gibi sağlık durumlarını düzenli olarak takip etmeleri bekleniyor. Aksi halde hem teşvik alamayacakları hem de sözleşmelerinin feshedilebileceği bildiriliyor. Dr. Toksan, bu kadar çok hastayı takip edebilmek için muayenelerin en az 15-20 dakika sürmesi gerektiğini, ancak bu kadar çok hastaya bakacak zaman bulamayacaklarını vurguluyor.
Sağlık Bakanı’nın Açıklamaları
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, yeni yönetmelikle ilgili yaptığı açıklamada, bu çalışmanın birçok hekim ve paydaşla görüşülerek hazırlandığını belirtti. “Aile hekimlerimiz müsterih olsunlar. Bu çalışma ile hem sağlık çalışanlarının hem de sağlık hizmeti alan vatandaşların memnuniyetini artırmayı amaçlıyoruz,” dedi.
Aile Sağlığı Merkezlerinin İşleyişi
Aile sağlığı merkezlerinin tüm idari ve finansal sorumlulukları hekimlerin omuzlarında. Aile hekimleri, kendilerine kayıtlı yaklaşık üç bin hastaya bakarken aynı zamanda çalıştıkları sağlık merkezinin finansal giderlerini de yönetmek durumundalar. Hekimler, devletin aile sağlığı merkezlerine yaptığı cari gider ödemesinin, artan maliyetler karşısında yetersiz kaldığını ifade ediyor. Dr. Kırımlı, yeni yönetmelikle birlikte ASM’lere ayrılan cari giderlerin de yüzde 12 oranında kesildiğini belirtiyor. “ASM’lerdeki malzemeleri kendilerinin alacağını ve kiraları ödeyeceklerini söyleyerek cari bütçemizden kesinti yaptılar,” diyor.